gEZENTİ şEREF ~ BTF-2017/004
Tarih: Perşembe, 11.05.2017
Bisikletimle uzun muhabbetli memleket yolculuklarına çıktığımda, emimim yolda karşılaştığım türlü yurdum insanı beni profesyonel bir bisiklet turcusu olduğumu düşünecektir. Oysa ben yurduna âşık sıradan bir bisiklet turisti olarak kalmaya devam edeceğim. Onlara cevabım da bu yüzden sıradan bir yanıt olacaktır. Kendimi profesyonel bir bisikletçi görmediğim gibi sadece yollarda pedallayan bir turcu da olmaya niyetim yok.
Benim gezenti tarzım biraz farklı olacak.
Her ne kadar böyle iddia etsem de bisiklet yolculuklarıyla ilgili temel bilgileri baştan öğrenmemde bir sakınca yok. Güvenli ve keyifli bir seyahat, bir noktadan diğerine konforlu bir sürüş için beklenmedik olaylara karşı birikimimi tazelemeli ve hatta yenilerini öğrenip bilgi hazineme ilave etmeliyim.
Uzun mesafeli bisiklet yolculuğuna çıktığımda, şüphesiz zaman içerisinde kimi ekipmanım yıpranacak, arıza yapacak, bazıları da kaybolacak. Üstelik bisikletim üstünde yer alan bazı parçaların yenilenmesi, değiştirilmesi zorunlu olabilecektir.
Öyleyse birtakım şeyleri önceden düşünmek, planlamak ve önlem almak en doğru hareket olacaktır. Yoksa bütçemin geniş bir kısmını kemirmeye başladı mı bu beklenmedikler, ayvayı şeklen yediğimin resmidir.
BAKIM & ONARIM HARCAMALARI
Ülke genelinde “Yurdu Baştan Başa” pedallamayı kafasına koymuş biri için bazı planlar yapmak son derece önemli. Zira bu uzun muhabbetli bisiklet yolculuklarımda biliyorum ki bisikletimin kendisi de kamp ekipmanlarım da aşırı yorgun düşecektir. Diğerlerini saymıyorum bile. Oldukça normal şeyler bunlar. Ne kadar çok ne kadar sık kullanırsan bu malzemeleri, istesen de istemesen de illa ömürlerinden yemeye başlarsın. Hele bu donanımın içinde ultra-hafif, dayanıksız, kolay aşınabilir, bozulabilir, kısa ömürlü olanlardan yer alıyor ise.
Ben kullanırken aşırı dikkat etmeye çalışsam da doğal ve çevresel şartları değiştirmeme olanak yok. Örneğin, yağmurda bulanık su ve çamur birikintileri bisikletimin en küçük deliklerinden içeri yol bulacak, sızacak ve sonunda bazı kıymetli aksama zarar vermeye başlayacaktır.
Vites kolunda ve vites değiştiricilerde beklenmedik bir arıza, şasede tekerlek dingilinin girdiği bölümde ve jantlarda yamulma, jant tellerinin kopması, ön veya arka bagajda kırılma hadiseleri, matara tutacağının laçkalaşması ve hatta bisikletin kadrosunun sarsıntılardan, titreşimlerden dolayı çatlaması umulmadık arızalardır.
Şaşırtıcı mı? Değil aslında…
Doğal aşınma ve eskimeden dolayı, dış lastikler, iç lastikler, fren pabuçları, balatalar, zincir ve kablolar (teller) düzenli bakıma ve değiştirilmeye ihtiyaç duyarlar. Bunun teknik anlamı kullanımdan gelen kayıptır. Ayrıca jantlar, göbek, ayna kol, pedallar, sele ve aydınlatma parçaları da zamanla yıpranacağından bakım ve onarıma tabi tutulacak önemli elemanlardır.
Hiç kuşku yok ki, olası kazaları da göz önünde bulundurmalıyım.
Kıyafetlerim ile kamp ekipmanımda görülebilir hırpalanmalarda ise bazen dikiş tutturarak, bazen bantlayarak, bazen de madeni tel ile bağlayarak tedbirimi alabilir ve ‘yamalı’ kullanmaya devam edebilirim. Olmadı yeniler baş ağrısını külliyen kesebilirim. Çadırımda ve uyku tulumumda yırtıklar meydana gelebilir, şişme matım ve yastığım patlayabilir, ayakkabılarım kullanım dışı haline gelebilir, giysilerim güneşten solabilir veya çok aşırı yıkanmaktan pörsüyebilir, çürüyebilir, küçülebilir.
Elektronik eşyalarım fonksiyonelliklerini yitirebilir, arızalanabilir veya güncelliğini yitirebilir. Böyle koşullarda tez elden yenileme ihtiyacı doğabilir.
İşte tüm bu harcama kalemleri bütçe yaparken göz önünde bulundurmam gereken istisnai noktalardır.
İHTİYAT VE YEDEK BÜTÇE KALEMLERİ
Diğer bir deyişle değiştirilmesine ihtiyaç duyulan “İlk Yedekler ve Tamir Parçaları” konusuna değinmek istiyorum.
Yukarıda sözünü ettiğim gibi ekipmanımın tamamı veya bir kısmı sık kullanımdan dolayı aşınacak, yıpranacak, eskiyecek ve arızalar çıkaracaktır. Dolayısıyla yedeği ile yenilemek gündeme gelecektir.
Maalesef, böyle bir aksiyon bütçemin tutarlı bir kısmını yemeye başlayacaktır. Dolayısıyla yumurta kapıya dayanmadan, başım belaya girmeden önce kendimi hazırlamalı ve tedbirlerimi buna göre almam gerekiyor.
Bisikletimi istikrarlı bir bakım hizmetinden geçirmek mantıklı bir çözüm. Motorlu araçlar gibi, bisikletimi de yıllık düzenli bakıma sokabileceğim gibi bu hizmetten turun hemen öncesinde de faydalanabilirim.
En bariz lastik sorunları, fren balataları ve disk arızaları yanında ön ve arka tekerlekleri, arka vitesi, vites ayarlayıcı parçaları yenileme operasyonu iyi bir çözüm getirebilir. Böylece sorunsuz uzun yol yolculukları konforlu ve güvenli bir şekilde sağlanmış olur. Zaten yolları aşındırdıkça, mesafeleri yüklü bagaj ile kat ettikçe jant tellerinde değişimler yaşanabilir, sürüş yaparken rahatsız titremelere sebebiyet verebilir. Velhasıl jant akort ayarı yapmadan yola devam etmek oldukça güç olacaktır. Diğer taraftan nadiren de olsa arada bir zinciri yenilemek de faydalı bir işlemdir.
Yedek parça ve aksesuarlar
Tüm bunların ışığında bisikletimin yedek parçaları için ayıracağım bütçeyi gerçekten çok merak ediyorum. İlk yıl için, ikinci ve üçüncü yıllar ve sonrası için.
Biliyorum. Tecrübe ettikçe daha doğru, makul sonuçlara varabileceğim. Bugünden öngörülerde bulunmak biraz tuhaf görünse de bir planım olmalı diye düşünüyorum. En azından kendimi garantiye almak ve beklenmedik durumlarda apışıp kalmamak için.
Böylelikle oluşturacağım rezerv (ihtiyat bütçesi) adına ilk yılda $300 ile başlamaya ve her yıl $200 arttırmaya girişmek niye olmasın.
Bu esnada yeni bir cep telefonuna, yeni bir laptopa, fotoğraflarımı ve videolarımı depolayacağım harddisklere, SD kartlara, her boyutta pil paketlerine, bir aksiyon kamerasına ve hatta basit bir şipşak kompakt kameraya gözlerimi kaydırabilir, satın alma motifimi tetikleyebilirim.
Sanırım elektronik eşyalarda yenileme kalemine toplamda yaklaşık $1.000 – $3.000 arasında bir yatırım bütçesi planlayacağım.
Kamp ekipmanı zamanla en fazla yıpranabilir eşyalar arasında. Özellikle çadır 18/24 ay sonra büyük olasılıkla su sızdırmaya başlayacaktır. Pahalı bir kalem olduğundan en iyi önlem eskiyi zırt pırt değiştirmek yerine çatısı olan, üstü kapalı yerlere çadırı kurmaktan geçiyor. Tecrübeyle sabittir.
Sanırım $150 kamp ekipmanı için bir rezerv ayırmaya yeterli sayılabilir.
Kılık kıyafet ise pek de karşıt görünebilir bir harcama değil. Daha doğrusu göze en az rahatsız edici gelen bütçe kalemlerinden olmasından dolayı. Zira yolculuklarımda afili bisiklet üniformaları, afralı tafralı özel giysileri giyecek değilim. Günlük kıyafetlerim neyime yetmiyor? Üstüne üstlük ben oldukça tutumlu birisiyim. Giydiğim şeyleri uzun yıllar giyebiliyorum.
Belki bu ‘ilk’ heyecanıma katkı olsun diye 4-5 yıllığına toplam $800 bir rezerv ayırabilirim (trekking ayakkabıları dahil).
İşin püf noktasına değinecek olursam… Tüm bu maliyetleri idareli bir biçimde karşılayabilmek için maksimum ölçekte aylık $500 bütçe ile sınırlandırmayı planlıyorum.
HAY BİN KUNDUZ!
KAYBOLAN VEYA ÇALINAN EŞYALAR
En karşıt duygular beslediğim mesele. Ne var ki, verdiğim mola veya geceyi geçirdiğim kamp yerlerinden ayrılırken arkamda bir şey bırakmışım mı, her şeyimi toplayıp heybelerime yerleştirmişim mi diye birkaç kez kontrol etmeyi alışkanlık haline getirmem gerektiğinin bilincindeyim. Biliyorum aptalca bir hissiyat ama Kompulsif Kişilik Bozukluğu ya da Obsesif Kompulsif Bozukluğu gibi bir takıntıyla teşhis edilme çekincesine rağmen ben bunun epeyce iyi bir pratik olduğu düşüncesindeyim.
Bu geride bir şeyleri ekme hususu bende özellikle son yıllarda daha fazla öne çıkmaya başladı. Aşırı bir unutkanlık meselesi diyemem. Daha fazla dalgınlık veya konsantrasyonu başka şeylere eğriltme semptomu. Unutkanlık bir armağan değil, tamamen konsantrasyon eksikliği.
İnsanın bisiklet kaskını, gözlüklerini ve eldivenlerini bir akarsu kenarında bırakması, akşam yemeğini pişireceği sırada çakmağını kaybetmesi, bilmem kaçıncı REM uykusundayken başıboş köpeklerin ayakkabılarını ya da terliklerini götürmesi, iki ayaklı öküzlerin değerli eşyalarına göz koyup çalması, sürüş esnasında sallantıdan dolayı su matarasını, termosu ve diğer kimi eşyalarını yola düşürmesi, cep telefonunu bir benzincide, markette, mola yerinde bırakması, hatta ihtiyaç giderirken, market alışverişi yaparken veya kamp yerinde gecelerken bisikletinin çalınması, tüm bunların hepsi çok korkunç ama gerçek olasılıklar dahilinde şeyler.
Korkulu rüya görmek istemiyorsan gözlerini aç
Evet, böyle bir hadise ile karşılaşmak tam bir kâbus. Bütün keyifli bir yolculuğu anında keyifsiz hale getirebilir. Şahsen ben neşemin kaçmasına müsaade etmem.
Görünüşe göre, sokak çeteleri, kapkaççılar dünyanın her yerinde cirit atıyor. Bunlar vahşi hayvanlardan bile daha tehlikeli, daha vahşidir. Vahşilikleri güçlerinden değil elbet. Öküzlüklerinden dolayı. Bu arada öküz kardeş bile bunlardan daha masumdur.
Sanki bu yetmezmiş gibi bir de masum görünen ‘konuksever’ ev sahipleri var. Önce davet ediyorlar sonra da bir güzel soyuyorlar. Böyle hain hikâyeler ile çok karşılaştım turcu kardeşlerin kişisel web siteleri anılarında.
Neyse uzatmayayım efendim.
Son sözüm şu olsun… Keyifle çıkacağım bisikletle memleket (ve sınır ötesi) yolculuklarımda bırakın bisikletimin başına bir şey gelmesini hiçbir eşyamın kaybolmasına dayanamam. Son derece moral bozucu şeyler bunlar. Velhasıl… “Eşyalarına gözün gibi bak, sevgili dostum!”
SIRADA NE VAR?
Bir sonraki HESAP~KİTAP gönderisinde, Bisiklet Yolculuklarımın Bütçesi konusunda 2017 yılı bütçe hazırlıklarımı paylaşacağım.
***…***
(*) Önceki Makale: “Bisiklet Yolculuklarımın Günlük Giderlerini Dikkate Alma“
(*) Sonraki Makale: “Bisiklet Yolculuklarımın Bütçesi”
Bir sonraki “HESAP~KİTAP” makalesinde görüşmek üzere; sevgiyle kalın,
Gezenti Şeref
>>> [iÇERİKdİZİNİ]