Pire🚲 ile “TÜRKİYE TURLARI” Hazırlık Güncesi: Gün 30
Bisiklet bir tutkudur, bir yol masalı dostudur, gönülçelen bir sevdadır. Bisikletle memleket yolculuklarını düşünde gören biri yol sevdasına tutulduğu aşkını ömrü buyunca unutmaz, yaşadığı sürece onu hep arar durur… #pire🚲 ile Türkiye Turları öncesi hazırlık dönemi ve alıştırma gezileri…
Bu yıl hiç lapa lapa kar yağmadı Babaeski’ye. Ya buz gibi soğuktu hava… Veya yağmurlu… Açıkçası sulu karlı ve fakat bu sefer geçmişten epeyce farklı. 58 yıldır hiç değişmeyen doğum günü mevsimimi değiştirdim bu sene. Trakya’nın kuzey yarım küresinin hudutlarında kar mevsimi devam ederken Babaeski topraklarında 59’uncu yaşıma bastım. Ve bir kez daha anladım ki insan isteyince her şeyi değiştirebiliyormuş, kendim için özene bezene tedarik ettiğim doğum günü pastamın mumunu üflerken!!
Ahmet Ümit’in kitapları adamı gezdirir…
Biliyorum ki bu yolculuğumda İstanbul’un iki yakasını birleştirecek, şehrin altını üstüne getireceğim. Tarihi Yarımada’da sükunetle pedallayacak, geçmişin izlerini bir kez daha süreceğim. Surlar etrafında fink atıp, Haliç boyunca gönül eğlendireceğim. Şehrin son yeşil kalesi Belgrad Ormanı’nda oksijen soluyacak, Veliefendi’ye bir demir at hediye etmeye gideceğim. Boğaziçi’ni takip edip Anadolu Yakası’na geçince ver elini benim sevdalım Kadıköy, Bağdat Caddesi derken Kazasker Şakacı Sokak’ın ağlayan gül bahçelerine, mavi ve yeşil gözlere dokunacağım ısrarla. Ada sahillerinde şen ola pedal çevirecek, kâh Sait Faik’e, kâh Reşat Nuri’ye, kâh Hüseyin Rahmi’ye konuk olacağım. Ve daha neler neler…
[Ayrılık esintisi: SON 12 GÜN]
***…***
(*) Önceki Makale: Ata’nın Elinde Kulüp Rakısı Olsa Hoş Olmaz mıydı?
(*) Sonraki Makale: Entel Kasaba Babaeski
Bir sonraki “Türkiye Turları: Hazırlıklar” güncesinde görüşmek üzere. Sevgiyle kalın,
Gezenti Şeref