Yazar: Şeref SAYMAN
-
HAFTA 14: 03.04.2017~09.04.2017
•
Bu yılın (2017) on dördüncü haftasının blog notları.. Kin tutmanın kime faydası olabilir ki? Gereksiz bir zırvanın yükünü çekmekten başka. Hiç anlamı yok. Sanki bir yaz sıcağında kışlık giysilerle bir çölün ortasında kalmak gibi. Tamamen havacıva!
-
HAYAT’ı A’dan Z’ye Basitleştirmek
•
Sanırım, şu “ünlü son sözler” klişesini biliyorsundur… Doğal olarak bizler insanların son sözleri hakkında hep bir merak taşımaktayız içimizde; acaba ne demişlerdi diye, ama daha ilginci ise ilk fısıldadıkları sözlerin teferruatlı bir listesini çıkarmak olurdu herhalde. Sadece abuk sabuk seslerin değil elbet, harflerin bir araya getirdiği gerçek sözcükler ve belki…
-
Salkım Salkım Tan Yelleri Estiğinde Bekle Beni İstanbul
•
Bir varmış, bir yokmuş… Memleket topraklarının birilerine göre en güzeli, diğerlerine göre efsanelerin sultanı bir saadet şehr-i İstanbul varmış… Nam-ı diğer Konstantiniyye… Bir ‘sırt çantalı’ gezgin ve ferasetli bir gezenti olarak “Doğada Tabana Kuvvet” dizimin 2017 yılını “Gezenti Bisiklet ile Türkiye Yolculukları” projemle işbirliği içinde İstanbul’a (en eski adlarıyla anıldığı…
-
Barınma Barındırma Tıkıştırma Zıkkımlanma Bollanma Çoğalma
•
İnsanoğlu tarihi gelmiş geçmiş en gizemli, en potansiyel ve en ucu açık tarihtir. Birbirinden çok farklı doktrinlerden, farklı dünya görüşleriyle birlikte öğrendiğimizden beri hayatını ebediyen sürdürebilmek için en hayati beş şeye ihtiyaç duymuştur ya, çocukluğumdan beri benim aklımı çelen de bu –barınma, beslenme, giyinme, üreme ve boşaltma– ihtiyaçlarını karşılayabilme metotları…
-
Sırt Çantamı Alıp Yola Koyulmama 1 Hafta Kala: Ne Yapmalıyım?
•
Kala kala 7 günüm kalmış. Oysa daha dün baktığımda 6 haftanın nasıl geçeceğinin hesabını yapmıyor muydum? İnsan böyle durumda ne yapar? Başkaları nasıl bir duygu içine tıkışır bilemiyorum ama ben en çok arkada bıraktıklarımı düşünürüm. Gerçi yıllanmaya gitmiyorum. Bu iyimser düşünce biraz rahatlatsa da yine bir dizi ayrılık güncesi önünde…
-
HAFTA 13: 27.03.2017~02.04.2017
•
Bu yılın (2017) on üçüncü haftasının blog notları.. Bu hafta biraz tembellik yaptım ve sadece iki makale ile yetindim. Ama yollara koyulmadan hemen önceki sona doğru yaklaşmanın mutluluğunu duyumsuyorum…
-
İster Hiking İster Trekking Her Yol Backpacking
•
Dalgalı kumral saçlı çocukluk günlerimi özlüyorum… Gençlik yıllarımı, kıvrıla kıvrıla uzayan sokakları, topluca top alanına çevirdiğimiz tarlaları, röntgenciliğe açık kıyı hamamlarını… Denizi, ağaçları, kuş seslerini… Duvarları doğuştan kirli beyaz badanalı beton evimizi. Beyazımsı ahşap pencerelerini… Toprak saksılardaki sardunyaları, açelyaları, menekşeleri… Bahçe duvarını kaplayan sarmaşıkları… İçimde umut kırıntıları, o uzun yolculuklar.
-
Sırt Çantamı Alıp Yola Koyulmama 2 Hafta Kala: Ne Yapmalıyım?
•
Eskiden İstanbullular, kentlerinin dışına hiç mi hiç çıkmazlardı diye bir kanı vardı. Belki doğruydu belki yalandı. Şu bakımdan doğru olabilir; iç turizm denilen şey bugünkü yaşam tarzımıza değecek kadar önemsenmediğinden ve hatta gelişmediğinden bırakın İstanbulluları memleketin diğer şehirlerinden insanlar da kendi ülkelerini, yani Anadolu’yu, Trakya’yı görmek akıllarının kenarından bile geçmezdi.
-
HAFTA 12: 20.03.2017~26.03.2017
•
Bu yılın (2017) on ikinci haftasının blog notları.. Hayatım tam bir roman gibi. Bu romanı martıların gözünden yazmalıyım, bildiğim, yıllarca okuya yaza biriktirdiğim her şeyi unutarak. Kolay bir şey değil unutmak, hatırlamak da kolay değil. Cümleleri bölüp parçalayarak dizgeler oluşturmak, göstergeler ve metinler arası ilişkiler kurmak değil mesele, kendini gökyüzüne…
-
Eksik Olmasın Şu Malzemeler Bir Âlem
•
Çocukken arkadaşlarımla çeşit çeşit taşlar toplardık bahçemizin çevresine dağılmış. Taş oynardık. Birbirimizin garip şekilli, renkli, nispetli taşlarına vurdurarak sayılar kazanmaya çalışırdık. Bulduğumuz çakıl taşlarını kuyu suyuyla yıkar koleksiyonumuza atardık. Biz bütün taşları severdik. Alını, morunu, beyazını, karasını, akını, alasını.