BİSİKLET TURNE

Merhaba!

İsmim Şeref ve kendi çabalarımla hazırladığım, detaylarıyla planladığım, titizlikle çizdiğim rotalarda 2017 yazından beri bisikletimle çıktığım yolculuklarda: gittiğim, gezdiğim, gördüğüm destinasyonlar hakkında gezi-anı yazıları yazıyor ve yaptığım yolculukların istatistiklerini topluyorum. BURADA bisikletli gezilerim ve seyahat maceralarım hakkında anılar tadında yazılmış yazılara ulaşabilir, öncelikle Türkiye’nin ve sonrasında gidip görmeyi planladığım sınır ötesi ülkelerin şehirleri, kasabaları, köyleri, olağanüstü güzellikteki doğası, kamp alanları ve yaban hayatı konusunda bilgi edinebilirsiniz.

HAVALAR BENDEN YANA ŞİMDİ

Kendimi bildim bileli seyahat ideasına kafayı takmış biriyim. O küçük yaşlarda bile ülkemdeki şehirleri merak eder, dünya nasıl bir coğrafyadır diye gerekli gereksiz takıntı yapar, bilmediğim kültürlere nasıl ulaşırımın, onları nasıl yaşayabilirimin hayallerini kurardım. Sonra gençlik yılları. Derken yetişkinlik, profesyonel yaşantı ve emekliliğe uzanan yıllar. Hiçbir şey değişmedi. O hayallerin kimi gerçekleşti, kimi gerçekleşmek üzere daha fazla hayal kurulur oldu.

Erken yaşlardan bugüne vazgeçmeden yaşattığım bir Bisiklet Sevdası, bisikletli bir seyahat düşkünlüğünün Büyük Uğraşısı

Şimdi önümde bir dizi seyahat programları, yol güzergâhları, algılarımı dizginleyemediğim rotalar, o atlastan bu atlasa koşturmacalar, gezi kitapları okumaca, internette sörf ederken geçirilen zamanlar… bunların tümü ama hepsi birden üzerinde yaşadığım gezegeni daha derinden ve daha iyi ve daha fazla kavrama hedefiyle bir meydan okumaya dönüşme sürecinin içinde kendimi bulmama dönüşüyor…  bana o hayallerimi hep hatırlatıyor ve her fırsatta yeniden önüme seriyor…

Boş vakitlerimde yakaladığınızda, beni mutlaka bir uğraşı içinde görebilirdiniz; ya rehber kitapçıkların içine dalmış sayfaları gözden geçirirken, ya uzak diyarların sihirli rüyasına kapılmışken, ya da henüz bir bisiklet tepesinde soluyamadığım coğrafyaların özenli araştırmasını yaparken bulabilirdiniz. Evet, iş ‘dünya turu’na gelince o benim için çok uzak bir hayaldi. Belki erişilmesi en güç olanı. Kendimi kandırmama gerek yok. Türkiye’yi bütünüyle dolaşmadan, kendi vatan toprağımda o büyük tecrübeyi yaşamadan, bir bisiklet selesinde o dünya kentlerine ziyaret edemeyeceğimi biliyorum. En azından güç de olsa kendimi buna ikna etmiş görünüyorum.

Henüz dört yaşında bir bastıbacak iken, ailemin avuç içlerine bakar, onlara bağımlı yaşar, beni ellerinden tuttukları gibi o yerden bu yere sürüklenir, ailece gezmelerin tadını çıkarırdım. Bu bazen aynı şehir içinde bir akraba, aile dostu ziyareti kapsamında olur, bazen de aynı amaçla fakat bir şehirden diğerine, şehirlerarası seyahatler şeklinde yapılan ziyaretler neticesinde gerçekleşirdi. Hedef epeyce basitti ama coğrafyanın ve yapılan yolculuğun anlamı büyüktü. İtiraf etmeliyim ki benim gezenti yaşantımı etkileyecek ve hayallerimi süsleyecek olan bu gezilerin tamamıydı. Yani seyahat maceralarım bu kalıpta yol almaya başlamıştı.

Yirmili yaşlarıma geldiğimde ise, İngiltere’de kaldığım dokuz yıl boyunca kendi benliğimi bulmuş, bizzat özgün kişiliğimi kazanmış sayılırdım. Çünkü bu ülkede yaptığım sayısız yolculuklar gittikçe büyümüş ve çoğalmıştı. Üstelik Londra’da orijinal Londralıdan daha fazla Londralıydım. Çünkü her semtini, arka sokaklarına kadar dolaşıyor ve bildiklerimi dokuyor, zenginleştiriyordum.

Üstelik başlarda Doğu Londra’da (East Ham, Barking bölgesinde) yaşıyor, çalışıyor, şehir merkezinde (Farringdon, Holborn, Tottenham Court Road civarlarında) okula gidiyor, sonraları yer değiştirip Kuzey Londra’ya yerleşiyor (Dalston, Stoke Newington bölgesinde) ama her fırsatta ulaşım ekonomisinden ve kolaylığından istifade ederek kentin her köşesini hallaç pamuğu dağıtır gibi turluyordum.

Bu nedenle bir koleksiyonda:

  • Londra’da O Meydan Senin Bu Meydan Benim Turları”;
  • Londra’da O Disko Senin Bu Disko Benim Turları”;
  • Londra’da O Park Senin Bu Park Benim Turları”;
  • Doğu Londra Bizim Cennetimiz”;
  • Londra’da O Kule Senin Bu Kule Benim Turları”;
  • Londra’da O Müze Senin Bu Müze Benim Turları”;
  • Londra’da O Köprü Senin Bu Köprü Benim Turları”;
  • Londra’da O Galeri Senin Bu Galeri Benim Turları”;
  • Londra’da O Saray Senin Bu Saray Benim Turları”;
  • Londra’da O Katedral Senin Bu Katedral Benim Turları”;
  • Londra’da O Aşevi Senin Bu Aşevi Benim Turları”;
  • Londra’da O Pub Senin Bu Pub Benim Turları”;
  • Londra’da O Sinema Senin Bu Sinema Benim Turları”;
  • Londra’da O Tiyatro Senin Bu Tiyatro Benim Turları”;
  • Londra’da O İstasyon Senin Bu İstasyon Benim Turları”;
  • Londra’da O Sokak Senin Bu Sokak Benim Turları”; ve
  • Londra’da O Pazar Senin Bu Pazar Benim Turları

başlıkları altında topladığım sayısız, bir dizi gezi anılarım vardır. Tabi sadece Londra değil Britanya adasının üç farklı ülkesi: İngiltere, İskoçya ve Galler’in çeşitli kentlerine yaptığım çok özel geziler de vardır. Her yeni yeri keşfettiğimde daha büyük bir mutluluk yaşamama rağmen yol koleksiyonumu yetersiz bulmuşluğum vardır.

Sonra profesyonel çalışma hayatı çıkageldi. Tahmin edilebileceği gibi, emeğimin karşılığı olarak gelir (ücret) edinme, kararınca para kazanma ve temel giderler çıktıktan sonra tasarruf etme, ücretli izin günlerinde bir tatil boyu harcamak anlamına geliyordu. Yaklaşık otuz yıl zarfında, tatili tamamlayıp eve dönüldüğü her defasında bir sonraki tatil programını planlayarak, gidilecek yerlerde neler yapılabileceğini programlayarak ve o günlerin gelmesini sabırsızca sayıklayarak geçti. Yalan yok; hepsi birbirinden güzel deneyimlerdi. Özel arabayla, kiralık arabayla, uçaklarla, trenlerle, gemilerle, sırt çantalı, kâh şehir turları, kâh hiking, doğa yürüyüşleri, kâh trekking…

Yöresel yolculuklar çoğunlukla aileye ait özel arabamızla ya da araç kiralama metoduyla kiraladığımız minibüs ile gerçekleşiyordu, ama ben en çok yürüyüş yapmayı ve çadırda konaklamayı seviyordum. Çünkü hem doğa yürüyüşleri, hem kamp seferberliği apayrı bir keyif katıyordu bütün bu tatil aplikasyonuna.

Geriye Kalan Sadece Hayallerin Kendisidir

2017’nin ilk günlerinde, büyük bir karara imza attım.

Bu yılın bir manası var: emeklilik… Evet, çalışma yaşantımı geriye bırakacak, emekli olacak, dahası uzun emekli bir hayatın tadını keyifle çıkaracak günlere işaret ediyor 2017.

Dolayısıyla, yaşam tarzımda bir değişikliğe gitmek istedim ve kendisinden asla kaçamayacağım, kaçmak dahi istemeyeceğim bir ömrü inşa etmeme izin verebilecek deneme ve tecrübe nev’inden bir programı hayata geçirmeye başladım.

Bir BİSİKLET edin ve YOLA ÇIK!

Gidebileceğim Her Yönde Yollara Düşmek Güzeldir

Biliyordum ki evden ne zaman uzaklaşsam dünyanın en MUTLU adamı oldurdum. Bu yüzden olsa gerek bir yıl içerisinde birden fazla nasıl yapabilirimi hararetle arar, farklı çözümler bulmaya çalışırdım. Kuşkusuz aile sorumluluğu duygusundan ötürü çoğu kez mümkün görünmezdi bu. Ve elbette bisikletle hiç uzun yol tecrübem yoktu. Bütün turlar yaşadığım şehrin sokaklarından ve doğasından ibaretti. Yaşam evimden tek başıma uzak diyarlara pedallamamıştım hiç. Ve izin günüm geldiğinde, işyerine bir üç nokta koyup iki haftadan uzun süren bir tatilim hiç olmadı.

Peki, tek başına bisikletle yollarda olmak sıkıcı değil miydi? Güvenli olmayan, maceralı ama tehlikeli ve hatta riskli ve bir yardımcısı olmayan serüvene girişmek değil miydi tek başına pedallamak?

Ve her halükarda; bisikletle uzun mesafeli, geceleri konaklamalı bir yolculuğa çıkmak çılgın-bütçe tasarruf projesinin bir parçası değil miydi?

Ve bir bisiklet yerine bir motor ya da bir motosiklet daha tercih edilir olmaz mıydı?      

“BİSİKLET TURNE” ADINI VERDİĞİM BİSİKLETLİ YOLCULUKLARIMA İLİŞKİN DETAYLARI ANILAR TADINDA BURADA İZLEYEBİLİRSİNİZ

Bisikletle yolculuklarım 3 konsepte dayanmaktadır:

1. Günübirlik, kısa mesafeli turlar.

2. Orta Şekerli, ne uzun ne kısa mesafeli turlar.

3. Uzun Muhabbetli, uzun mesafeli turlar.

Çiftteker Üstünde GÜNÜBİRLİK Yolculuklar

<<BIDIK menzilde kısalıktan uçuşuyor bir uçtan diğer uca>>

Notlar:

  • Günübirlik” yolculuklarımda herhangi bir yerde konaklamak veya çadır kurarak kamp yapmak yoktur.  

***…***

Çiftteker Üstünde ORTA ŞEKERLİ Yolculuklar

<<MUTEDİL menzilde ortalıktan uçuşuyor bir uçtan diğer uca>>

Notlar:

  • Orta Şekerli” yolculuklarımda herhangi bir yerde konaklamak veya çadır kurarak kamp yapmak söz konusu olabilir.
  • Orta Şekerli” yolculuklarım, “Uzun Muhabbetli” turlarım öncesinde mümkün mertebe kondisyon, fiziksel güç kazanma, pedal çevirme, aerodinamik performansı artırma, bayırdan inme, yokuş tırmanma, yüksek rakımda çevreye uyum sağlama, kamp ortamlarına adaptasyon, geceleme, güvenlik gibi deneye dayalı unsurları öne çıkartan idman turlarıdır.
  • Orta Şekerli” yolculuklarım planlanmış bir programdan sapabilir, değişiklik gösterebilir; hepsi yerine getirilebileceği gibi bir veya birden fazlası iptal edilebilir, “Uzun Muhabbetli” turnelerimden bir veya birkaçı ile yer değiştirilebilir.
  • Orta Şekerli” yolculuklarımın kilometre ölçümleri hem bisikletimin yapacağı yol mesafesidir hem de seyahatin tamamında gerçekleşen ve aynı zamanda kayıt edilen kullanılan taşıt ve hiking (yürüyüş) mesafesi gibi diğer ölçümlerdir. 

***…***

Çiftteker Üstünde UZUN MUHABBETLİ Yolculuklar

<<UPUZUN menzilde uzunluktan uçuşuyor bir uçtan diğer uca>>

Notlar:

  • Uzun Muhabbetli” yolculuklarımın esas maksadını sadece asfalt yollarda bisiklet kullanarak planlanmış destinasyonlara ulaşmak değil, ama tarih, kültür, yaşam, sanat, gezi, keşif gibi önde gelen hedefler oluşturmaktadır. Bu nedenle geçtiğim yerler hakkında bilgi edinmek, yaşamlara dokunmak isterim. Öyle ki, yerleşim yerlerinin merkezinde ve çevresinde bulunan ören yerlerine, tarihi eserlere, müzelere, sanat galerilerine, müzik hollerine gitmemezlik edemem. Coğrafya ise dağlar, yaylalar, adalar, göller, akarsular, kanyonlar, vadiler, denizler, dereler bakımından oldukça zengindir. Buralarda fotoğraf çekmek tutkudan öte bir görevdir adeta. Şehir turları ise olmazsa olmazlarım arasındadır… Birbirinden farklı yöresel yeme-içme mekânları, restoranlar, kafeler, meyhaneler, publar, barlar, müzik holleri, festival alanları ise gezilerimin baş tacıdır.
  • Uzun Muhabbetli” yolculuklarımda konaklama konsepti kaçınılmaz olarak yer alacağından dikkatli ve itinalı bir planlama yapma gereğini duyuyorum. Öncelikli tercihim hem bütçe hem de doğallık açısından dış mekânda konaklamak olacaktır. Bu bazen kamping tesislerinde, bezen de ‘wild camping’ denilen tarzda doğada çadır kurarak kamp yapmak şeklinde olabilir. Yeter ki sağlık, hijyen şartları açısından gereken koşullar kifayetli ve güvenlik açısından tehditler minimum seviyede olsun. Eğer bu şartlar sağlanamıyorsa, şehir içlerinde, pansiyon/otel türü yerlerde kalarak geceyi geçirmek vardır. Yine iktisadi turne bütçesi yönünden; Öğretmenevleri, aile pansiyonları, DSİ misafirhaneleri tercih edebileceğim konaklama tesisleri olacaktır.
  • Uzun Muhabbetli” yolculuklarım uzun vadeli bir gezi programının parçasıdır ve şehirlerarası seyahati içermektedir. Ancak her yolculuğun belirli bir (veya birkaç) amacı, spesifik bir (veya birkaç) hedefi olacağından ve gezinin adına yakışır özellikte paralel bir anlam yükleneceğinden, bölgeler arasında geçişler planlı, rasyonel ve mantıklı bir serinin devamı niteliğini taşıyacaktır. Ekstra ‘Off-road’ (yol dışı arazi) patikalar uzun yol serüvenime meydan okuyucu maceraperestlik ruhu katabilir; yeter ki iklim şartlarını ve vahşi doğadaki güvenlik planlarını göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyeyim. 
  • Uzun Muhabbetli” yolculuklarım, planlanmış bir programdan sapabilir, değişiklik gösterebilir; hepsi yerine getirilebileceği gibi bir veya birden fazlası iptal edilebilir ve hatta “Uzun Muhabbetli” turnelerimden bir başkası ile de yer değiştirilebilir. Ülke sınırlarının güzergâhı üzerinde yer alan bazı yerleşim birimleri ve/veya ‘off-road’ alanları günün ve iklim koşullarına göre değişebilir.
  • Uzun Muhabbetli” yolculuklarımın kilometre ölçümleri hem bisikletimin yapacağı yol mesafesidir hem de seyahatin tamamında gerçekleşen ve aynı zamanda kayıt edilen kullanılan taşıt ve hiking (yürüyüş) mesafesi gibi diğer ölçümlerdir. 

***…***

İSTANBUL, TRAKYA, ANADOLU & TÜRKİYE’nin SINIR ÖTESİ & DAHA FAZLASI

error: Content is protected !!