Kategori: GAZA GELDİM🚶🎒

  • Hiçbir Yere Gitmek İsterken Kendimi Emirgan’da Buldum

    Hiçbir Yere Gitmek İsterken Kendimi Emirgan’da Buldum

    Beşiktaş’tan Emirgan’a; Emirgan Korusu’na… Bugünkü turnem ailemle paylaşmak için kurgulandığından olağan idman görüntüsünden biraz uzaklaşacak, bunu biliyorum. Önemli değil. Bir günlük nefes almak bana da iyi gelecektir, diyerek, yine de sırt çantamı bilinen erzak torbalarımla dolduruyor ve 10 kilo civarında bir ağırlıkla sırtıma yüklüyorum.

  • Fotoğraflar ve Kokular Kadar Eski Bir Anadolu Yakası

    Fotoğraflar ve Kokular Kadar Eski Bir Anadolu Yakası

    Üsküdar’dan Beylerbeyi’ne; Çengelköy’den Kuleli’ye & Kandilli’ye; Anadolu Hisarı’ndan Kanlıca & Çubuklu’ya… Sadece çocukluğum ve gençliğimde hatırlamak istediğim Anadolu Yakası’nı düşünüyorum.

  • Yoklukta Parlayan Varlıkta Sönen Boğaziçi Figürleri

    Yoklukta Parlayan Varlıkta Sönen Boğaziçi Figürleri

    Beşiktaş’tan Ortaköy’e, Arnavutköy’den Bebek’e Rumeli Hisarı’ndan Emirgan ve Tokmak Burnu’na… Yıllar sonra ‘sırt çantalı’ bir Boğaziçi turnesi organize etmek elzem oldu. Rotamı belirledim, çok fazla içerilere dalmadan Beşiktaş’tan Emirgan’a kadar kıyı kıyı yürümeye karar verdim.

  • İstanbul’da Bahar Ortaköy ve Sarıyer’de İyot Kokusu

    İstanbul’da Bahar Ortaköy ve Sarıyer’de İyot Kokusu

    Beşiktaş’tan Ortaköy’e, İstinye Tersane’den Yeniköy Konsolosluk ve Sarıyer’e… Birazdan Dereboyu gelip kaldırır beni. Ortaköy fırınından henüz yeni çıkmış, mis gibi kokan taze çekirdekli simitleri poşetlemek, az ötedeki maruf bakkal amcanın koltuğumun altına sıkıştırdığı Cumhuriyet gazetesiyle birlikte süt kartonunu kahvaltıya yetiştirmem için.

  • İstanbul’umun Kalabalıkları İçindeyim

    İstanbul’umun Kalabalıkları İçindeyim

    Kabataş’tan Harbiye’ye, Taksim’den Beyoğlu’na, Yüksek Kaldırım’dan Eminönü & Sirkeci’ye… Trakya’nın kalın kırmızı-çizgili sınırlarından içerilere doğru süzülürken tunç renge boyanmış akşam güneşiyle birlikte bir günü daha bitiriyorum. Otobüsteyim. 40 yolcusuyla İstanbul’a giden bir otobüste.

  • Salkım Salkım Tan Yelleri Estiğinde Bekle Beni İstanbul

    Salkım Salkım Tan Yelleri Estiğinde Bekle Beni İstanbul

    Bir varmış, bir yokmuş… Memleket topraklarının birilerine göre en güzeli, diğerlerine göre efsanelerin sultanı bir saadet şehr-i İstanbul varmış… Nam-ı diğer Konstantiniyye… Bir ‘sırt çantalı’ gezgin ve ferasetli bir gezenti olarak “Doğada Tabana Kuvvet” dizimin 2017 yılını “Gezenti Bisiklet ile Türkiye Yolculukları” projemle işbirliği içinde İstanbul’a (en eski adlarıyla anıldığı…

  • Sırt Çantamı Alıp Yola Koyulmama 1 Hafta Kala: Ne Yapmalıyım?

    Sırt Çantamı Alıp Yola Koyulmama 1 Hafta Kala: Ne Yapmalıyım?

    Kala kala 7 günüm kalmış. Oysa daha dün baktığımda 6 haftanın nasıl geçeceğinin hesabını yapmıyor muydum? İnsan böyle durumda ne yapar? Başkaları nasıl bir duygu içine tıkışır bilemiyorum ama ben en çok arkada bıraktıklarımı düşünürüm. Gerçi yıllanmaya gitmiyorum. Bu iyimser düşünce biraz rahatlatsa da yine bir dizi ayrılık güncesi önünde…

  • İster Hiking İster Trekking Her Yol Backpacking

    İster Hiking İster Trekking Her Yol Backpacking

    Dalgalı kumral saçlı çocukluk günlerimi özlüyorum… Gençlik yıllarımı, kıvrıla kıvrıla uzayan sokakları, topluca top alanına çevirdiğimiz tarlaları, röntgenciliğe açık kıyı hamamlarını… Denizi, ağaçları, kuş seslerini… Duvarları doğuştan kirli beyaz badanalı beton evimizi. Beyazımsı ahşap pencerelerini… Toprak saksılardaki sardunyaları, açelyaları, menekşeleri… Bahçe duvarını kaplayan sarmaşıkları… İçimde umut kırıntıları, o uzun yolculuklar.

  • Sırt Çantamı Alıp Yola Koyulmama 2 Hafta Kala: Ne Yapmalıyım?

    Sırt Çantamı Alıp Yola Koyulmama 2 Hafta Kala: Ne Yapmalıyım?

    Eskiden İstanbullular, kentlerinin dışına hiç mi hiç çıkmazlardı diye bir kanı vardı. Belki doğruydu belki yalandı. Şu bakımdan doğru olabilir; iç turizm denilen şey bugünkü yaşam tarzımıza değecek kadar önemsenmediğinden ve hatta gelişmediğinden bırakın İstanbulluları memleketin diğer şehirlerinden insanlar da kendi ülkelerini, yani Anadolu’yu, Trakya’yı görmek akıllarının kenarından bile geçmezdi.

  • Eksik Olmasın Şu Malzemeler Bir Âlem

    Eksik Olmasın Şu Malzemeler Bir Âlem

    Çocukken arkadaşlarımla çeşit çeşit taşlar toplardık bahçemizin çevresine dağılmış. Taş oynardık. Birbirimizin garip şekilli, renkli, nispetli taşlarına vurdurarak sayılar kazanmaya çalışırdık. Bulduğumuz çakıl taşlarını kuyu suyuyla yıkar koleksiyonumuza atardık. Biz bütün taşları severdik. Alını, morunu, beyazını, karasını, akını, alasını.

error: Content is protected !!