Pire🚲 ile “TÜRKİYE TURLARI” Stanpoli Gezileri: Gün 14
Bisikletim señorita #pire🚲 ile Türkiye Turları ~ “İstanbul” gezilerimin genişletilmiş giriş güzergâhı, Tarihi Yarımada bölgesi, şehrin ilk tepesine olacak…
BİRİNCİ TEPE
Isınma turlarından sonra İstanbul için benim başlangıç noktam hiç tereddütsüz Suriçi İstanbul’un kalbi olan Sarayburnu, Topkapı Sarayı ve Sultanahmet çevresi, yani kentin ilk tepesi olacak. Çünkü her defasında sözünü ettiğim gibi… Rivayete göre Megaralılara sözünü ettikleri “körler ülkesinin karşısı” tam burası. Bizans için de, Osmanlı hanedanlığı için de vazgeçilmez olan ve imparatorlara layık görülen, seyrine doyum olmaz bir bölge. Bölgenin kalbi de Topkapı Sarayı’nın bulunduğu alan.
İstanbul’un birinci tepesi de denilen sarayın bulunduğu tepe, her antik Yunan kenti gibi akropolis olarak kullanılmış… Yerleşme de onun etrafına gelişmiştir. Eski dönemlerde, önceleri krallık saraylarının olduğu akropolisler, daha sonra bulunduğu şehrin dinsel yaşam merkezleri konumuna gelmişlerdir. Bizantin akropolisi de, sitenin dinsel işlevli bir bölgesiydi ve burada çeşitli tapınaklar yükselmekteydi. Tepeye o dönem bir bakış atsaydık… İlk göze çarpan yapılar Zeus, Athena, Apollon, Poseidon, Aphodite ve Artemis adına yapılmış tapınaklar olacaktı.
1453 yılında Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet kente girdiğinde İstanbul köhnemiş ve savaştan yıkık dökük çıkmış, imara ihtiyaç duyan bir kentmiş. Osmanlı İmparatorluğu’nun dördüncü ve son başkenti ilan edilmiş. “Konstantiniyye” ise kentin resmi adı olarak kullanılmış. Ta ki 28 Mart 1930 yılında Türk Posta Hizmet Kanunu ile kentin adı “İstanbul” olarak değiştirilene dek. Yani cumhuriyetin ilanından sonra da yıllarca Konstantiniyye ve Konstantinopolis isimleri kullanılmış.
Doğu Roma İmparatorluğu’nun Vârisi
II. Mehmet’in fetih sonrası İstanbul’a girdiğinde ilk ziyaret ettiği yerler, Ayasofya Kilisesi ve imparatorluk sarayının yıkıntıları olmuş. Fatih, Ayasofya’yı fetih geleneğinin gereği olarak kentin ulu camisi haline getirmiş… Ve kullanılmasını sağlamışsa da, Bizans’ın imparatorluk saraylarını kullanmak istememiş. Beyazıt’ta bugün İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu alana kendisi için bir saray inşa ettirmiş. Bir süre sonra da, daha görkemli bir sarayın imalatına karar vermiş.
Hasılı, Sultan yeni sarayının (Topkapı Sarayı) imparatorluğuna ve yeni başkentinin “imparatorluk imajı”na yakışır bir saray olmasını istemiş. Açıkçası, kendisini Doğu Roma İmparatorluğu’nun mirasçısı olarak gördüğünden bu alanı seçmiş. Çünkü bu alan yeni sarayın, iki büyük imparatorluk anıtının, yani Ulucami olarak kullanılan Ayasofya ve artık Osmanlı kutlamalarının merkezi haline gelecek olan Hipodrom’un yakınında bulunuyor.
Doğu Roma İmparatorluğu’nun vârisi olması, Osmanlı Devleti’nin mimarisine, kurumlarına ve de saray törenlerine yansımış. Bizans’ın kimi kurumları, prensipleri, seremonileri, kutlamaları ve uygulamaları, Osmanlı İmparatorluğu’nda kullanılmaya devam etmiş.
Kısacası, Birinci Tepe oldukça önemli ve stratejik bir alan. İlber Ortaylı’ya göre, “Osmanlı İmparatorluğu, tarihin son Roma İmapartorluğu’dur.”
TARİHİ YARIMADA İLK TEPE GEZİSİ
İlk beş rotanın yer aldığı gezi alanım birinci tepe olsun, daha sonraki rotalarımda devam edeceğim diğer altı tepe olsun Suriçi İstanbul’da, Fatih ilçesi sınırları içinde yer alıyor.
Turlarımın çıkış noktası, misafir olarak kaldığım ev Mecidiyeköy’de olduğundan… Her defasında Şişli’den Taksim’e pedallayacak… Ve gezilerimi esasen Taksim Cumhuriyet Anıtı’ndan itibaren başlatmış olacağım. Bazen bisikletim elde Yüksek Kaldırım’dan Karaköy’e ineceğim… Bazen de Tünel’den F2 Füniküler hattını kullanarak Galata Köprüsü’ne varmış olacağım. Yolculuğum Eminönü ve Sultanahmet istikametinde devam edecek. (5 farklı rota için bir önceki makaleye bakabilirsiniz.)
Şehrin birinci tepesi kapsamında… Topkapı Sarayı ve Ayasofya Bölgesini… Sultanahmet Camisi ve Hipodrom bölgesini… Sarnıçları, kalıntıları, dini yapıları, müzeleri tek tek fotoğraflayacağım. Daha sonra Kadırga, Gedikpaşa ve Kumkapı bölgelerini gezeceğim. Tekrar Gülhane Parkı’na geçip Sarayburnu ve Sirkeci çevresinde tarihi mekânlara da uğramayı borç bileceğim kendime. Son olarak Eminönü Meydanı ve çevresinde turlayacak, birbirinden önemli yapılara ziyaretlerimi gerçekleştireceğim. Tabi bu Tarihi Yarımada Birinci Tepe serüvenlerinde sadece dışarıdan fotoğrafladığım yerlerin bir de iç mekân ziyaretleri olacak. Buna dair de planlarım var.
İlk rotamla başlıyorum.
***…***
(*) Önceki Makale: İSTANBUL BİTMEDEN ~ Tarihi Yarımada Turları
(*) Sonraki Makale: İSTANBUL TURLARI ~ Tarihi Yarımada I (İlk Tepe): 1. Rota
Bir sonraki “Tarihi Yarımada” ajandasında görüşmek üzere; sevgiyle kalın,
Gezenti Şeref