Pire🚲 ile TARİHİ & KÜLTÜREL MİRASIN İZİNDE
İstanbul bir aşktır, bir masaldır, bir fabl. İstanbul’u gören sevdasına tutulduğu aşkını ömrü buyunca unutmaz, yaşadığı sürece onu hep arar durur… #pire🚲 ile İstanbul gezileri…
Ve işte yine yepisyeni fotoğraf-öykülü bir dizi…
“Bisikletle İstanbul: Pire🚲 ile Tarihi ve Kültürel Mirasın İzinde” serüvenlerimi izlemek için buradasınız.
Hoş geldiniz. Lütfen buyurun.
Bisiklet, Tarih ve Kültür…
Tutku, Değişim ve Zarafet… Eskilerin gömleğiyle yeni kaldırımlar ve yeni yollar… İstanbullu bir bisiklet sevdalısının şehrin gönlünü bir baştan diğer başa hep yeniden fetheden yolculuk maceraları, mutlu hatıraları… Helenistik dönemin, antik Roma’nın, Bizans’ın, Venedikli’nin, Cenevizli’nin, Osmanlı’nın ve Cumhuriyet’in ilk yıllarının hala hatırlandığı, dünden güne damgasını vuran zalim değişimin hüznüne rağmen insanın bir mavi Boğaz kıyısında ya da yeşil bir kasır, bir koruluk ya da parkta kendini tatlı bir huzura bıraktığı gezintiler… Renkli fotoğraflarda İstanbul’u yaşayacak, gönlünce yaşatacak ve geleceğe taşıyacak ZAMANLAR… ve MEKANLAR… çifttekerle çizilmiş heyecanlı ROTALAR…
Yeryüzünün ayrıcalıklı kentleri vardır...
Doğaları, tarihleri, kültürleriyle benzersizdirler. Onlar sadece üzerinde yaşayanlara değil, bütün insanlığa aittirler… Hiç kuşku yok ki bu ayrıcalığı hak eden kentlerin başında sevgili İstanbul’umuz gelir. Avrupa kıtasının bir kartal gibi başı denize uzandığı tarihi yarımadanın üzerinde binlerce yıldır, uygarlığın ve vahşetin gelişimine tanıklık ederek varlığını sürdürmektedir. Ama ne yazık ki son zamanlarda üzerinde yaşayan bizler, doğanın gösterdiği cömertliği gösteremedik bu kente. Bırakın cömertliği, en küçük bir vefa duygusu bile uyandırmadı bu kadim kentin görkemli güzellikleri katı yüreklerimizde. Çünkü bize sunulan hayat gibi bu kentin de ne kadar değerli bir armağan olduğunu farkına varamadık. Çünkü üzerinde yaşadığımız toprağı, tarihi, kültürü tanımıyorduk, daha da beteri tanımak için çaba harcamayı bile gereksiz sayıyorduk. Oysa bir denesek, sadece tanımakla kalmayacak, aynı zamanda zevk de alacağız. (*)
(*) Ahmet Ümit önsöz yazısı; “İstanbul Bitmeden” Ayşegül Kaya, İnkılâp Kitabevi, 2018
İşte İstanbul’da yapacağım bu turlar, bir zamanlar “kentlerin kraliçesi” olarak anılan bu benzersiz kentin kalbine bir yolculuk…
Tarihi Ada’da Yolculuk
Ve bu seriyi planlarken başlangıç bölgesi olarak Tarihi Yarımada’yı seçtim. Tıpkı İstanbul ile ilgili yazılan her gezi-kültür-tarih kitabı gibi.
Neden mi?
Çünkü, “Esas İstanbul” burası.
Çünkü gerçek İstanbul, ‘kanserli bir hücre gibi her geçen gün büyüyen bu beton, plastik ve çelik yığının oluşturduğu sınırlar’ değildir. Gerçek İstanbul, ‘II. Theodosius’un surlarla kaplattığı, Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği’ kadim kenttir. Yedi tepesiyle birlikte, ‘tarihi yarımadadaki çok sesli, çok renkli, çok kültürlü uygarlığı’ simgelemektedir.
Asırlardır Byzantion, Constantinopol, Konstantiniyye, Stampoli, İstanbul, İslambol, Dersaadet, Asitane vs. denince akla burası gelirdi. Esas İstanbul, bugün şehrin sadece %3’ünü kaplayan Tarihi Yarımada’dır. (*)
(*) Önce Tarihi Yarımada Vardı: “İstanbul Bisiklet Rehberi” Aydan Çelik, Hil Yayın, 2017
Birlikte Gezelim Birlikte Görüp Yaşayalım
Neyse; ama gelin şimdi, bana katılın, hep birlikte İstanbul’un bu en güzel köşelerini birlikte gezelim. Eğer bir sele üzerinde pedallayarak yapamasanız bile düşüncelerde buluşabiliriz. Her santimetrekaresi muhteşem başyapıtlarla (chef d’oeuvre) dolu şu kaşık kadar Tarihi Yarımada’da doyasıya gezelim, keyifle dolaşalım, iyice ter atalım.
Son olarak önemli noktalardan bir tanesi de şu ayrıntı: Bir şehri doğru dürüst keşfetmenin en iyi yolu yürümekse, en iyi aracı da bisiklettir…
“gEZENTİ şEREF” tarafından çizilmiş nefes kesici ROTALAR:
- Haliç Boyu İstanbul Tarih & Kültür Turu
- Pedallar Birinci Tepe’yi Keşif İçin Çevriliyor
- Gülhane’den Sultanahmet’e
- Augusteon Meydanı’ndan Million Taşı’na
- Dünyanın Merkezi Pire🚲’nin Bastığı Yerdir
- Sultanahmet Camisi’nden At Meydanı’na
- Hipodrom’dan Kadırga’ya Gedikpaşa’dan Divanyolu’na
- Galata’dan Aksaray’a ~ Mese, Kostantiniyye’nin Ana Caddesi
- Film Şeridi Gibi Uzanan Kara Surları Boyunca
- Suriçi’ne Girip Çıkmadan Şehrin Tarihi Çözümlenemez
- Tepebaşı’ndan Karaköy’e
- Karaköy’den Dolmabahçe’ye
- İstiklal Caddesi Boyunca & Beyoğlu Çevresinde (1)
- İstiklal Caddesi Boyunca & Beyoğlu Çevresinde (2)
- İstiklal Caddesi Boyunca & Beyoğlu Çevresinde (3)
Bir sonraki “Altın Boynuz” serüveninde görüşmek üzere; sevgiyle kalın,
Gezenti Şeref
***…***