KAMP

Bisiklet (ve Sırt Çantalı) Turlarında Kamp Atmak Şahane Düşünce

2017’de çıkacağım yolculuktan itibaren özellikle bisikletle seyahat etmeye başladıktan sonra yılda en az 200 günümü kamp yaparak geçireceğimi düşünüyorum. Aşağıda bahsedeceğim tanıtım dosyası tam da bu gelenekle alakalı.

İnsanlık halidir. Çalışma hayatında kavrulup giderken çok da özgür değiliz. Ancak izin günlerimizde aradığımız nefese kavuşuyoruzdur her ne kadar tatil amaçlı bu kaçamaklar kısa süreli de olsa. Esasen özgürlük göreceli bir kavramdır ve kişiye göre değişir. İnsanın emekli olarak veya kafası attığında işinden ayrılıp kendisini ‘emekli’ ederek gezi dünyasına katılması onu aynı zamanda özgürleştirecek ve yeni hayatında özgür bir birey olarak hareket etmesini sağlayacaktır. Benim durumum da biraz böyle. Emekliliğin getireceği bir hürriyet!!

Her Zaman Kendisi Olarak Kalan Tek Şey Düşlerdir

Aslında fırsatını bulsak hep yollara çıkmak istiyoruz. Elimizden düşüremediğimiz teknolojik cihazları bırakmak, korna sesleri ve kalabalıkla vedalaşıp doğa ile buluşmak… Mükemmel bir düşünce gibi görünüyor, değil mi? İşte, tıpkı gezegenin diğer parçalarında olduğu gibi Türkiye’de de kamp kültürünün son yıllarda oldukça popüler olmaya başlamasının nedeni tam olarak bu! Üstelik kamp yapanların sayısı her yıl daha da artıyor! Genellikle gençler pek hevesliler.

Peki, doğada yaşamı eğlenceli bir şekilde deneyimlemeye olanak veren bu aktiviteyi yapmak için gerekli olan kamp malzemeleri nelerdir?

Öyleyse şimdi, bisikletimizin heybelerinde, ‘kamp çantası’ olarak da adlandırabileceğim, olması gereken kamp malzeme listesini ve kampta olmazsa olmazları paylaşıp kampa nasıl hazırlanmamız gerektiği mevzusuna başlayalım! [Ha bu arada; zaman zaman ukalalık yapıp sana tavsiyelerde bulunacağım, sakınman gereken şeyler kulağına küpe olsun diye. Dinleyip dinlememek, elbette senin kendi tercihin. Hadi bakalım başlayalım o zaman.]

KONAKLAMA

Kamp denince aklımıza gelenler arasında ilk sırada hiç kuşkusuz ki çadır bulunuyor.

Kamp çadırı seçerken çadırda konaklayacak kişi sayısına uygun; yağmur, rüzgâr gibi hava koşullarında bizi zor durumda bırakmayacak, kolay kurulabilecek ve hafif ürünleri tercih etmeliyiz.

Gün sonunda turumuzu bitirirken kendimize elverişli bir yer bulup kamp alanına çadırımızı kurduk, doğada kısa süreli de olsa hoşça vakit geçirdik ve şimdi yatma vakti…

Konaklama için ihtiyacımız olan ürünlerden ilki mat. Peki, mat ne işe yarar? Uyku tulumunun altına yerleştireceğimiz mat, bize daha konforlu bir konaklama sunmanın yanında zeminden gelen soğuğun da etkisini azaltacaktır. Matımızın üzerinde, uyku tulumunun içerisinde geceyi geçirebiliriz.

[Bu arada aklında “Yahu şimdi yaz; bu mevsimde kamp yaparken, uyku tulumu gerekli mi?” gibi bir soru varsa uyku tulumunu her zaman kesinlikle yanına almanı öneririm. Kamp yapacağın yer, özellikle geceleri sandığından çok daha soğuk olabilir.]

Eğer konaklamada konforumuza mümkün mertebe önem veriyorsak (ki ben geceyi keyifli bir uyku çekerek geçirmek ve iyice dinlenme taraftarı olduğum için bu hususta pozitif düşünenlerdenim) ve yerde yatmak istemiyorsak şişme yatak da tercih edebiliriz. Kendinden şişme aparatına sahip değilse, elverişli bir bisiklet pompası yardımıyla şişme yatağımızı şişirebiliriz.

Bu arada geceleri etrafı daha iyi görebilmek için bir ışıldak ya da fener kesinlikle ihtiyaç duyacağımız ürünler arasında yer alıyor.

Çadır, uyku tulumu, mat…

Elbette kampa hazırlık aşamasında kamp için gerekli malzemeleri seçmek kolay değil. Kamp yapmak için gerekli malzemeleri satın alırken dikkat etmemiz gereken pek çok nokta bulunuyor. [Blog’un KAMP isimli sayfası sadece bisiklet yolculuklarım esnasında yaşadığım kamp faaliyetlerimden anıları dile getirmeyecek, ayrıca kamping ile ilgili birçok konuda bilgilendirici yazıların da yer alacağı bir bölüm olacaktır. –ukalalık katsayısı 🙂]

Demedi deme, bu arada kamp yapacağımız yer de oldukça önemli.

Eğer daha önce kamp yaptıysan bu konuda zaten deneyim sahibisindir ve bu yazı sana iç ferahlatıcı değil pek sıkıcı gelecektir. Fakat ilk kez kamp yapacaksan… bunları not etmende fayda var derim. Mesela konakladığın yere yakın, elektrik ve suya ulaşma imkânı sunan, sivrisineklerden mümkün olduğunca korunabilmek için su birikintisinden uzak bir yerde kamp yapmanı ve hava durumunu da göz önünde bulundurmanı öneririm. [İlk kez kamp kuracaklardansan diğer bir iki tavsiyeye de kulak kabartabilir, bu yazının son kısmına göz atabilir; “Ancaaaak” paragrafını okuyabilirsin…]

YEME-İÇME

Kamp yapacaksak ve geceyi çadır kurarak konaklayacaksak, bu da yemeğimizi de doğa şartlarında yapacağız anlamına geliyor. O halde şimdi, yemek yaparken kullanabileceğimiz kamp mutfak malzemelerini paylaşalım…

Kampta ateş yakabilmek ve yemek yapabilmek için öncelikle bir çakmağa ya da kibrite ihtiyacımız var. Ayrıca dilersek bu konuda bize zahmetsiz bir kolaylık, uygulamalı pratiklik sunacak olan mini kamp ocaklarından da yararlanabiliriz.

Yiyeceklerimizi kesebilmek için ise küçük bir çakı yeterli olacaktır.

Yemeğimizi yapabilmek için küçük bir tencere ya da ızgaradan yardım alabiliriz. Pişirme kapları ve BBQ aparatı ile sonsuz çözümler…

Yemeğimizi sıhhatle yiyebilmek için elbette kullanışlı ellerimize, parmaklarımıza olduğu kadar pratik tabak-çatal gibi ürünlere de ihtiyaç duyacağız.

Düzenli bir şekilde heybelerimizde taşıyabileceğimiz, ihtiyacımızı karşılayacak mini bir ‘yiyecek sepeti’ ise kampta bizi zor durumda bırakmayacaktır. Buna artı olarak sıcak ya da soğuk içeceklerimizi saklayabileceğimiz bir termos da kamp ürünleri içerisinde olmazsa olmaz.

KONFOR

Elbette kamp yaptığımız süre boyunca (hava trajik derecede yağışlı veya limonî fırtınalı olmadığı sürece) çadırımızda pinekleyecek değiliz, içine tıkılıp kalmayacağız yani. (Yan gelip yatmak benim mizacımda var diyorsan, o başka.) Bilakis, çadırın dışına çıkıp bol oksijeni ciğerlerimize çekecek, belki de muhteşem manzaranın tadını çıkaracağız. Bunun için bir kamp sandalyesine, yemeğimizi rahat bir şekilde yiyebilmek için de katlanabilir bir kamp masasına ihtiyacımız olacak. Hatta keyif katsayımızı daha çok artırmak istersek bir hamak da yanımıza alabileceğimiz kamp ürünleri arasında!

Tabii ki doğada keyif yaparken etraftaki sineklerin ve sonradan güneş yanıklarının bizi rahatsız etmemesi için sinek kovucu vücut losyonu ve güneş kremi, şapka, gözlük de kamp yaparken yanımızda bulundurmamız gerekenlerden.

HİJYEN

Hem kendimiz hem de kullanacağımız ürünlerin hijyenini sağlamak için yanımızda götürmemiz gereken temizlik listesini de es geçmemeliyiz. Sabun, havlu kâğıt, deterjan ve tuvalet kâğıdının yanı sıra yiyecek atıklarını atmak için çöp poşetini de unutmamalıyız. (Doğada çöpünü arkada bırakan hödüklerden nefret ediyorum!)

NE OLUR NE OLMAZ

Bisiklet turları yapıyoruz. Hayatımız yollarda geçiyor. Nasıl ki yollar çeşitli beklenmedik maceralarla, hadiselerle dolu tabiat da öyle…

Doğa ile buluşmaya gidiyoruz ve emin ol, doğa sürprizlerle dolu! İyi ya da kötü her an her yerde tüm sürprizlere hazırlıklı olmalıyız. Bu nedenle yağmur yağması durumunda bizi kurtarabilecek bir yağmurluk çantamızda olması gereken giyeceklerden biri. [Bu arada “Kamplı turlara giderken ne giyilir?” sorusunun cevabını da merak ediyor olabilirsin; hemen yardımcı olayım! Kamplı bisiklet turuna giderken olabildiğince rahat, günlük ve mümkünse serbest kıyafetlerini giymeni tavsiye ederim. Ne de olsa yol hali ve doğa bu; ne sürprizler sunacağı hiç belli olmaz!]

Umarım hiçbirimiz ciddi ihtiyaç duymadığımız sürece kullanmak durumunda kalmayız ama ilk yardım çantası olmadan bisikletle ne yola çıkmayı ne de doğada kamp yapmayı tavsiye ederim. Bu çanta acil durumlarda bize çok yardımcı olabilir. Buna ek olarak küçük bir çakı seti, acil tamirat konularında işimize yarayabileceği gibi, bir avcı kaması, biber gazı, koruyucu ip ve diğer güvenlik aletleri de emniyetimiz açısından yararlı olacaktır. Ayrıca şarjımızın bitme ihtimaline karşın taşınabilir şarj aletimizi de gidon çantamızda taşımakta fayda var.

Ipıssız Bir Yerde Kamp Yapmak

Kamplı bisiklet turları yapmak pek çoğumuz için yaşadığımız yerin keşmekeşinden ve sorunlarından uzaklaşmak, kendimizi özgür hissetmek demektir. Yalnızca bisikletle tur yaparken zorunlu gece konaklaması için seçtiğimiz doğanın göbeğinde çadır kurmak sebebiyle değil, kendimizle ve doğayla baş başa kalmak, yeni keşifler yapmak için çıkılan her türlü kamplı yolculuğumuzda her ne kadar dinlenip kafa boşaltmaya çalışsak da doğada maruz kalabileceğimiz tehlikeler de aklımızı kurcalamaktadır.

Peki, vahşi doğada kamp yaparken nelere dikkat edilmeli, ıssız bir yerde nasıl bir kamp yapılmalıdır?

SUYA UZAK OL Kİ YABAN HAYVANLARI SENİ SU SANMASINLAR

Suya uzak olmak yabani, yırtıcı ve diğer bilumum yabani hayvanlara uzak olmak demektir.

Doğada kamp yaparken dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Bunlardan ilki çadırımızın kurulacağı alanın belirlenmesidir.

Sen sen ol, eğer bulunduğun yerin riskli bölge olup olmadığından çok emin değilsen, çadırını su kaynaklarının hemen kenarına kurmamaya dikkat et!.. Su kaynağına kısa sürede ulaşabilecek kadar yakın ol ama su içmeye inen hayvanlarla karşılaşmayacak kadar da uzak olmaya özen göster!..

Su kaynaklarına yakın kamp atmanın sakıncalı olmasının bir başka sebebi ise çok masum ve büyüleyici görülen su kaynaklarının gece ani bir baskınla alanlarının genişlemesi sebebiyle hayati tehlikelere sebep olabilmesidir.

Özellikle ıpıssız bir yerde kamp yaparken önemli olan bir başka konu ise yalnız kamp yapılmaması gerektiğidir. Normal şartlarda en doğrusu yanında bir arkadaşının olmasıdır. Doğada başına her şey gelebilir. Böcek ısırması, düşme, zehirlenme bunlar en basit durumlardır bu sebeple yanında olacak ve beraber hareket edebileceğin sana uyumlu bir partnerinin varlığı hiç fena fikir değildir.

Yok, eğer benim gibi TEK BAŞINA bisiklet yoluculuğu yapıp geceleri ıssız doğada kamp yapıyorsan, bu konuda tecrübe sahibi olmanda fayda var. Yoksa az önce değindiğim gibi istenmeyen sonuçlarla karşılaşabilirsin.

BASKINA HAZIR YABAN HAYVANLARI KAMP ALANINDAN NASIL UZAK TUTULUR?

Doğada ıssız yerlerde kamp yaparken yaşanabilecek en gerilimli, en tehlikeli durum yaban hayvanlarının yaşam alanına girmektir. Bu hususta çeşitli izleri takip ederek bir yaban hayvanıyla burun buruna gelmekten kurtulabiliriz.

*Bunlardan ilki hayvan dışkılarının olduğu bölgelere yakın yerlere kamp kurmamamız gerektiğidir.

*Yerlerdeki hayvan izlerinin yoğun olduğu alanlara da kamp kurmaktan kaçınmalıyız.

*Hayvanların koku almak duyuları oldukça hassastır ve 10 km uzaklıktan bile koku duymaktadırlar bu sebeple yemek pişirirken çadırdan en az 100 metre uzakta pişirmeli ve orada tüketmeliyiz.

*Ayrıca paketi açılan ürünleri, tencere tava gibi yıkamadığımız ürünleri ve çöpleri bir plastik poşete ya da koruyucu kaplara koyup ip yardımıyla kamp alanından 300-400 metre uzaklıkta bir ağaca atıp bağlayarak saklayabilir, yaban hayvanları yaşam alanımızdan uzak tutabiliriz.

ZIRT DİYE ORTADAN KAYBOLMAK İYİ BİR FİKİR DEĞİLDİR BİR ZAHMET NEREDE OLDUĞUNU YAKINLARINA BİLDİR

Doğada ıssız bir alanda kamp yapmak için yola çıkmadan önce rotamızı belirlememiz oldukça önemlidir. Belirlediğimiz rota hakkında yakınlarımıza haber vermemiz, gittiğimiz güzergâh üzerinde kendileriyle sürekli iletişim halinde olmamız hayati risklerimizi aza indirebilecektir. Bu özellikle yaşadığımız herhangi bir olumsuzluk karşısında yakınlarımızın arama ekipleri yollayabilmesi için oldukça önemlidir.

Ayrıca:

*Az önce yukarıda değindiğim gibi; bisikletle tur yaparken ve geceyi (hatta bazı durumlarda birden fazla gün de olabilir) geçirmek için kamp yaparken yanımızda mutlaka ilkyardım çantası bulundurmalı ve bu çantada basit ilk yardım ekipmanları yer almalıdır.

*Yaşanabilecek olumsuzluklara karşı cep telefonumuz (pil seviyesi yeterli bir şekilde) ve yedek batarya da yanımızda olmalıdır. El feneri ve kafa feneri geceyi yaban doğada geçirecek bir kampçının olmazsa olmazıdır.

*İster ıssız bir yerde, istersek bilinen kamp alanlarında kamp yapalım, yanımızda mutlaka balta veya bıçak benzeri işimizi görecek kesme aletleri olmalıdır. Bunlar hem kendimizi savunmamızda, hem odun parçalama sırasında hem de avlanma sırasında ihtiyaç duyacağımız ekipmanlarıdır.

*Issız bir yerde kamp yaparken karşılaşabileceğimiz bir başka tehlike ise doğa olaylarıdır. Yağışlı havalara azami dikkat! Yıldırım düşmesi doğada en fazla gerçekleşen olaylardandır. Özelikle ağaçlıklı alanda kamp yapıyorsak şimşek çaktığını fark ettiğimiz anda ağaç olmayan açıklık bir alan bulmalıyız; burada yıldırıma maruz kalma ihtimalimiz daha az olacaktır.

YANGÖZLER FORA!!
Çevremizdeki İnsanlara Kuşkulu Yaklaşmakta Yarar Var

Issız yerlerde kamp yaparken sadece hayvanlara değil pek çok şeye karşı da dikkatli olunmalıdır. Hatta bunlar düşünüldüğünde hayvanlar en son tedirginlik yaşayacağımız canlılar olabilir.

*Kamp yapacağımız bölgeye hareket ederken yolda pek çok iki ayaklı insanımsı şeyle karşılaşabiliriz, ancak kimse planlarımızı bilmek zorunda değil; ve nerede kamp yapacağımız hakkında bahsedeceğimiz kadar güvenilir olmayabilir. Bu sebeple ağzımızı sıkı tutmalıyız.

*Eğer BEN gibi yalnız hareket ediyorsan, tek başına olduğunu kesinlikle hissettirmemelisin. Ve ayrıca; ileride arkadaşlarına yetişmeye çalıştığından falan filan söz edersen fena olmaz. Yalnız olman seni ortada bir av konumuna sokabilir.

*Yol kenarlarına, yerleşim yerleri yakınına kamp kurmak oldukça tehlikelidir. Çünkü bölgedeki ‘haşarı’, ‘geçimsiz’ yerliler tarafından rahatsız edilme olası bir durumdur. Huzurlu bir geceyi kâbusa döndürmenin âlemi yok!

*Üzerimizde yer alan değerli eşyaların görülmesini engellemeliyiz. Bunlar yol üzerinde karşılaştığımız insanlar tarafından cezbedicidir ve kamp keyfimiz kâbusa dönüşebilir.

Şahsen benim gibi uzak doğu sporlarından ve boks ringlerinden mezuniyet diplomaların yoksa sana en son ve en önemli tavsiye edeceğim husus kendini mutlaka savunmaya yardımcı ve hemen elinin altında olacak biber gazını ve/veya avcı kamanı yanından eksik etmemen.

Nihayetinde bisiklet turcusunun asla feshetmeyeceği hülyası wild kamping bir yana, kamp dediğimiz şey çok geniş bir konu. Karavancılık da kampa giriyor, teknik bir tırmanışın veya doğada yapılan bir dağ yürüyüşünün (trekking) ardından dağda, yaylada atılan kamp da, bir sayfiye yerinde kumsala açılan çadır da. Her konseptin ihtiyaçları farklı ve ekipman tarzı da ona göre değişiyor.

Örneğin; konforlu bir karavanla kampa giderken mutlaka bir katlanan sandalye ve masa götürmek isteyeceksin ama bir tırmanışa gidiyorsan, bırak masa sandalyeyi, 1 adet fazla çorabı bile yük edinmek istemezsin. Bisiklet bile demedim hani!! 🙂

SAKIN EVİNİ KAMPA TAŞIMA!

Bununla birlikte hatırlatmak isterim ki; ne kadar az eşya götürürsen, o kadar rahat edersin. Belki lazım olur, bisikletinde dursun diye diye alınan her şey eline ayağına dolaşan gereksiz bir kalabalığa dönecektir.

Bence de doğanın tadını kamp ile çıkarmak, karşı koyulamaz bir #güzelfikir!

Ancaaaak…

İLK KEZ ÇADIR KAMPI YAPACAKSAN EĞİTİM ŞART

Google’dan kampçılık ile ilgili yazılar okuyarak, Youtube’dan videolar izleyerek kampçılık hakkında ancak fikir sahibi olabilirsin. Kamp ateşi ne kadar hoş görünse de yaban ortamda büyük bir sorumluluk ve tehlike arz etmektedir. Öyle ekran başında gördüklerinin gazına gelip kendini ve doğayı tehlikeye atma, bence. Kamp yapanların keyiflerine bakıp bakıp “Ben de şuraya kamp atayım, sahile, Yedigöller’e, Ayder’e gidip çadır kurayım” mı diyorsun?

Hiç bir şey göründüğü kadar basit değil.

TECRÜBEN YOKSA TEK BAŞINA KAMP YAPMA

Eğer ilk tecrüben olacaksa yalnız başına kamp yapmak tehlikeli ve zorlayıcı olabilir. Çadırı yanlış yere kurup yağmurda tüm eşyaları ıslatmak, gece duyulan seslerden dolayı korku içinde günün aymasını beklemek, çadırın önünde bırakılan çantanın parçalanıp tüm erzakın heba olması gibi muhtemel sıkıntılar başına gelebilir.

HELE HELE AHMAKLIK EDİP DE MAHŞERİN ORTASINDA KALMA

Bak demedi deme; KALABALIK BİR GRUPLA KESİNLİKLE KAMP YAPMA, güzel kardeşim. İlk bakışta doğada kamp yapmak feci romantik gelebilir; ancak karşılaşacağın insanlar o kadar sevgi dolu olmayabilir. Hele hayatta daha önce hiç görmediğin, tanımadığın insanlarla ortak bir maceraya girişeceksen iki defa düşün. Bıçakla kesilmiş çadırlardan çalınan eşyalar, alkolün dozunu ayarlayamayan apaçiler, gürültüler, kadınlara yapılan tacizler, leş gibi tuvaletler ve çöp kokuları tadını kaçırabilir. Sessiz, huzurlu bir ortam düşlüyorsan çoklu kamp turu tarzı etkinlikler en iyi ihtimalle sadece eziyet ve tedirginlik verecektir.

Atasözümüz güzeldir: Nerde çokluk orda ………………!!!

SON SÖZ:

Bu sayfada daha fazla kendi kamp maceralarımı anlatacak ve bisiklet turlarımı yaparken yaşadığım kamp deneyimlerimden söz edeceğim.

Bir sonraki KAMP macerasında görüşmek üzere

Doğaya adanmış kalpten Sevgilerimle,

Gezenti Şeref 

***…***

(*) Sonraki Makale: “Lojistik Planlama: Tahayyül Ettiğim Nevale

>>> [iÇERİKdİZİNİ]

error: Content is protected !!