Lojistik Planlama: Tahayyül Ettiğim Nevale

Ne zaman ne anlama geldiğini ifade eden bir iltifatla karşılaşsam aklıma yemek kurgusu gelir. Bu iltifatlı kurgunun başrolünde gurme şefi olarak bendeniz geliyorsa kendi yemeğini kendi pişiren adam sıfatını kazanmışım demektir. Hakkını vermeliyim; insan kendi yemeğini kendi yapıyorsa her şeyin bir adım önündedir demektir. Ben en azından kendimi böyle iyi hissedenlerdenim.

**KAMP~2017-001**

Hı-hı… Yiyecek, yollarda kendini macera peşinde kaybeden bir bisikletçi için vazgeçilmez unsurların başında gelir.

Benim de öyle.

Yiyecek benim yakıtımdır. Gittiğim yolda uygun bir şekilde, sorunsuz ve hakkıyla pedallama fonksiyonunu yerine getirmek için sağlıklı beslenmeye ihtiyacım var. Eğer dönüşleri olmayan uzun mesafeli, uzun zamanlı bir memleket turu planlıyorsam, ne yiyeceğimi de güzel bir çerçevede planlamalı ve buna uygun tedarik zincirimi oluşturabilmeliyim.

Açıkçası her gün kebap, kızartma yiyecek değilim. Yo, hayır. Etli veya vejetaryen hazır gıda ürünleri bir yere kadar. Her kamp çadırı kurduğum yerde yak ateşi, koy mangalı, yap ızgarayı da değil tabi. Yoksa kim kaçar ki muzır BBQ + Bordo Şarap ikilisinden? Ama, hayır! Sürekli yapılacak bir şey değil çakırkeyif mangal işi. Arada sırada olacaktır. Olmalı da.

Şimdi ben burada kamp kuracağım arenada önüme sereceğim diğer elverişli yemeklerden bahsetmek istiyorum öncelikle.

YEMEK SEPETİ

Spagetti ve lapa çeşnisi

Makarna ve pilav bilindiği üzere bizim yemek kültürümüzün en önemli ögeleri. Heybede uzun zaman boyunca sorunsuz saklanabilir olmalarının yanı sıra kısa zamanda pişirilebiliyor olmaları da büyük bir avantaj. Zaten benim güzel yurdumun insanı cezbeden çok çeşitli makarna paketleri bulunuyor. Burgulusu, düdüklüsü, deniz kabuklusu, Penne borulusu, fiyonklusu, kuskusu,  spagettisi, kalem makarnası, Ravioli mantısı, Farfalle kelebeklisi, Fetuçini kesmelisi, Ruotine tekerleklisi vesaire vesaire… Mesele nasıl bir tarzda, nasıl bir sos bulamacıyla pişireceğime bağlı. Yoksa at suyun içine, kaynat makarnayı, servise sunarken dök ton balığını üstüne değil sadece.

Pilavlık pirince gelince… bu gıda maddesinin de çeşitleri bol… Baldo pirinç, bulgur pilavı, yarı haşlanmış pirinç, uzun taneli pirinç, safranlı pilav, pirinç unu…

Sanırım yanıma bir küçük zeytin yağ, ayçiçek yağı, biraz ketçap, mayonez ve hardal sosu, biraz krema, biraz beşamel sos alabilirim. Ya da günlük ihtiyacım ölçüsünde elverişli bir marketten tedarik edebilirim. Bu malzemeler bir hafta kadar dayanıklılıklarını koruyabilir. Çürümez, kokmaz. Gerçi o kadar uzun boylu da beklemem. Son tarihlerinden önce tüketir geçerim.

Sözcükler çorbayı kirletmez

Hazır çorba paketleri ise muazzam. Acil durumlarda yedek yiyecek kolektifi olarak çok kullanışlılar. Üstelik heybe içerisinde hiç de öyle hacimli bir yer tutmayacaktır. Hafif olmaları sebebiyle taşınması da kolay olacaktır.

Mütevazı insan meyve ağacına benzer

Esas mesele taze sebze ve meyvelerin koruması. Taze ürünler her zaman başa dert olabilecek cinsten. Ama gıda sepetinin olmazsa olmazları. Bu nedenle günlük sarfiyat en doğru hareket olacaktır. En kısa zamanda hızlıca tüketmeliyim bunları. Biliyorum ki, birçok sebze ve meyve, eğer serin yerde muhafaza edilebilirlerse, 2-3 gün dayanabilmektedir. Ancak heybelerin sıcak ortamında ne kadar sürer bu test edip denemem gerekiyor.

Taşraya, memleket kırsalına çıktığımda ihtiyacım olan günlük sebze ile meyveyi çiftçilerden, köylülerden sağlayabilirim. Bunun için asla süpermarketlere, manavlara gitmem. Eğer bir şekilde bedelini ödeyerek alacaksam yol üstünde tezgâhlarını kuran köylülerden, yöresel semt pazarlarından alırım daha iyi. Daha elverişli koşullarda kendi sebzemi ve meyvemi yol kenarlarında uzayıp giden tarlalardan, ağaçlardan kendim toplarım. Bazen “göz hakkı” derim beleşe getiririm, bazen de görüntüdeki mülkiyet sahibi şahıstan izin rica eder ürünlerine dalarım, parasıyla ya da kendisinin hakkıyla…

Bol vitaminler saltanatı

Eğer, Frig Vadisi gibi ıssız yerlerde pedallamayı planlarsam yanımda ekstradan vitamin haplarını bulundurmamda bir mahsur yok. Çünkü bu tip bölgelerde, her düşlediğim lokasyonda taze gıda ürünü bulmam neredeyse imkânsız.

Konserve edilmiş beyaz peynir veya sağlam paketlenmiş kaşar peyniri şaşırtıcı biçimde uzun süreler dayanabilmektedir. Koruyucu maddeler bayağı işe yarıyor! Çocukluğumdan beri Karper diye bildiğimiz üçgen peynirler, Labne gibi eritme peynirler, farklı markalardan krem peynirler güneş görmedikleri sürece en az 3 gün sağlam kalabilecektir.

İşlenmiş gıdalara dikkat

Bu arada sırası gelmişken; salam, sosis, sucuk, pastırma gibi işlenmiş etler 3 günlük bir tüketim için son derece ideal. Çiğ yemektense, pişirip veya kızartıp servise hazırlamaktansa, sucuğu ve sosisi ateşte mangal kurup ızgarasını yapmayı yeğlerim. Salam ve pastırma sabah kahvaltıları için mükemmel bir seçenek. Salam iyi güzel de pastırma biraz sakıncalı olabilir. Sarımsak basılmış çemen kokusu bir yana midemi de kaynatabilir.

Velhasıl; salamı şöyle güzel, tazecik, susamlı bir baget sandviç içine yerleştirmişim, döşemişim kaşarı yahut beyaz peyniri yeşil marulun üstüne, aralarında kiraz domatesler… yeme de yanında yat misali… Hele bir de içine atmışım pastırmayı sahanda yaptığım yumurtanın çevresine… İnsanın yazarken bile ağzı sulanıyor… Gel bir de kamp yaparken bunları fiiliyata geçir…

Hamur işleri baş tacım, eh yanında da soslu sürmeler filan

Yurdum ekmeği ise insanı huşu içinde bırakan kalori kaynağı besinlerin en temelidir. Son yıllarda raflarda sergilenen envaı çeşit ekmek var. Benim favorim köy ekmeği ya da tam tahıllı olanı. Esmer ekmek de olur. Bulamazsam normal beyaz renkli buğday ekmeğine yön alırım. Nasıl olsa hamurunu kendim mayalayıp kötek izi bırakan oklavadan geçirmeyeceğim. Her yer fırın, her yer ekmek!!

Çeşit çeşit kuruyemiş ve çitlemelik çekirdek çerez, kavrulmuş yer fıstığı, badem, fındık, ceviz, kabak çekirdeği, kuru incir, kuru kayısı ve kuru erik, pestil besin maddelerince zengin içerikli ürünlerdir ve kuruyemişçilerde bulunabileceği gibi her markette de satışa sunulmaktadır. Sanırım bunlardan ihtiyacım kadar olan bir karışımı devamlı stoklayıp gidon çantamın içerisinde bulundurma fikrine sadık kalacağım. Kendimi bildim bileli kuruyemişsiz yapamam.

Hayatta vazgeçemeyeceğim bir diğer tayfa da sabah öğününde ekmek üzerine sürmelik ağızda tat bırakan hoş şeyler… Özellikle sabah kahvaltılarına saklayacağım enerji yükselticilerden fıstık ezmesi ile Nutella kakaolu fındık krem çikolata en favorilerimden sayılır. Bisiklet turlarımın olmazsa olmazları.

BİSİKLET TURLARINDA YEMEK OLAYI

Ülke coğrafyasının bazı kesimlerinde taze sebze ve meyveye ulaşmak neredeyse sıfıra yakın, çok zor bir hadise. Türkiye’nin kırsal kesimlerinde köylüler, yöresel çiftçiler, kantinler, petrol istasyonları ve yol kenarlarındaki restoranlar yiyecek bulabilmenin en göze çarpan kaynakları olarak görülmekte.

Elbette büfe veya küçük lokanta tarzında en fazla karşılaşacağım esnaf kitlesinin sunacağı temel yiyecekler arasında; döner kebap, tavuk döner, muhtelif kebap çeşitleri, hamburger, ızgara köfte, kokoreç, birbirinden güzel sandviçler, kaşarlı/sucuklu/karışık tostlar, kaşarlı jambonlu tost, sosisli sandviç, nohutlu pilav, pilav üstü döner, pilav üstü kuru, dondurma çeşitleri, mısır cipsi, balık ve patates cipsi gibi seçenekler bulunuyor. Ama herhalde bulmakta en fazla zorlanacağım şeyler arasında favorim olan zeytinyağlı yiyeceklere ulaşmak olacaktır. Bunları Ege Bölgesi dışında görebilmek handiyse imkânsız gibi.

İlaveten pastane mamullerini hizmete sunan pastaneler, fırınlar, pastacı dükkânları, şekerci dükkânları, şekerleme imalathaneleri, simitçiler, börekçiler… hemen her yerde çok fazla sayıda karşıma çıkabilecektir. Poğaça, kurabiye, simit, çatal, börek, yaş pasta, kuru pasta ve daha niceleri…

Ara öğünler ana öğünler kadar çok önemli

Sıkı pedallayan bir bisiklet turcusu idealiyle ilerleyen birisi olarak günün belirli zamanlarında, ama sabahları, ama öğle öğünlerinde ama özellikle gün sonunda akşam yemeğine otururken kurt gibi aç hissedeceğimi düşünmekteyim. Bisiklet sürmenin yol açtığı açlıktan gözü dönmüş halleri!! 🙂

Tamam, aç kurt gibi olabilirim diyorum ama bu açgözlü manasına gelmez. Her koşulda kiloma da dikkat etmeliyim. Dengeli bir beslenme bu işin püf noktası. Aksi takdirde bisikletim bagajında taşıdığı onca battal yükü varken bir de benim ağırlığımla ezilmesin garibim. Harcayacağım enerjiyi yerine koyacak karbonhidratlar, kasların güçlenmesine ve gelişmesine katkıda bulunacak proteinler ve sağlıklı yağ oranları sayesinde vücudumda hissedebileceğim enflamasyon aza indirilebilir ve besleyici öğelerin absorbe edilmesine yardımcı olabilir.

Dolayısıyla, günlük mönümün içerisine taze ve hatta lifli gıdaları dâhil edebilmeli, ve bisiklet sürerken, enerji kaybına göre belirlediğim saatler civarında, kendimi küçük öğünlerle, özellikle karbonhidrat temelli atıştırmalık aperatiflerle, açlığımı gidermeliyim. Bunlar taze meyve olabileceği gibi, kuruyemiş karışımı da olabilir… sadece leblebi, kraker, patates cipsi de… Dondurmanın katkısı ise pas geçilemez. Ve hatta besleyici ve proteince zengin enerji çikolata barları muazzam alternatiflerdir. Yulaflı, karabuğday ve kinoa türünden olanlara eğilimim daha fazladır.

Tüm bu alternatif gıdalar sayesinde tokluk hissiyatı arzu edilebilir seviyede gelişebilecektir. Sadece tokluk değil, enerji kaybı da bir nebze önlenebilecektir. Elde edilen güçle gideceğim mesafe biraz daha meseleye meal vermeden uzayabilecektir.

Su ihtiyacına gelince…

Şimdilik şu kadarını söyleyeyim, (ki ileride bisiklet turlarında dehidrasyon -fazla sıvı kaybı- yaşamamak için gerekli su ihtiyacı konusuna özel içeriklerle döneceğim), ne çok fazla ne çok az… Ama yeterince… Kararında desem de ölçüyü vücut zaten tepkileriyle belli edecektir…

Ancak yemek olayı da tıpkı su gibidir; çok az yemek yemektense biraz fazla yemek yemenin zararı yok. Zira harcayacak beden bende olduktan sonra. Önemli olan bisiklet turlarında sürüş yaparken güçten düşmemeliyim.

BİSİKLET TURLARINDA TAZE GIDALAR

Sanırım taze meyve ve sebze ürünlerini birkaç günlüğüne stoklayabilir ve bagajımda taşıyabilirim. Olgunlaşmış olanlar gözde olanlar ise çürümeye yüz tutmuş olanlar da o kadar tiksindiricidir. Ayrıca heybelere verebilecekleri zarar istenmeyen leke sonuçlarına katlanmama neden olabilir. Buradaki üçkâğıt bu tip gıdaları heybenin en dip yerlerine yerleştirmekten geçiyor. Fakat ezilme riski de taşıyorsa ona göre istiflemek, belki ağzı kapalı bir kap içinde olmaları tercih edilebilir; böylece direkt güneş ışığından etkilenemezler ve ben kendilerini yiyene kadar da yıkanıp temizlenmelerine gerek olmaz. Zira önceden yıkamak bozulmalarını hızlandıracaktır.

Kayısı, kiraz, üzüm, şeftali, domates, salatalık, biber ve muz gibi yiyecekler, eğer mümkünse, tam olgunlaşmamış haldeyken satın alınmalı ve ancak olgunlaştıklarında yenilmeli. Yok, eğer kısa sürede tüketilecekse zaten o zaman olgun olanlar seçilebilir ve bozulmadan yenilebilir. Günlük ihtiyaçlar böyle karşılanabilir. Tersi durumda; olgun taze gıdalar heybe içinde çürümeye ve bozulmaya başlar hem heybeye, hem keseye hem de bedene zarar verir.

Zannedersem, benim yöntemim ziyadesiyle az miktarlarda bu taze sebze ve meyve yiyeceklerden günlük olarak temin etmek ve onları en fazla iki gün içerisinde tüketmek.

BİSİKLET HEYBESİNE NE GİRER?

İşte bisiklet turlarını yaparken heybemde bir süre taşıyabileceğim bazı taze gıdalardan örnekleri aşağıda kısaca listeliyorum.

Sebzeler

  • Domates
  • Havuç
  • Hıyar
  • Sivri/Çarliston Biber
  • Brokoli (bir heybe içinde hemen pelteleşmeyecek yegane yeşilimsi sebze)
  • Sap Kerevizi 
  • Turp 
  • Avokado (yağ bakımından iyidir ve bir muzdan daha fazla potasyum içerir!)
  • Mısır (Koçanıyla yemeği tercih ederim.)
  • Soğan
  • Sarımsak

Meyveler

  • Elma
  • Armut
  • Muz (nazikçe muamele edilmeli)
  • Portakal & Greyfurt
  • Üzüm (nazikçe muamele edilmeli)
  • Kavun (eğer küçük bedendeyse)

Sağlıklı, yemeğe hazır ürünler

  • Fıstık ezmesi
  • Kakaolu fındık krem çikolata
  • Kuruyemiş karışımı
  • Kraker, ekmek, tortilla cipsi 
  • Bitter çikolata (süper yiyecektir, yüksek enerji verir… ve dahası çikolatadır)
  • Besleyici ve proteince zengin bar 
  • Kurutulmuş meyve ve sebze
  • Konserve balık ve/veya tavuk ürünleri
  • Salam, sosis ve sucuk paketleri
  • Humus
  • Peynir çeşitleri
  • Zeytin
  • Yulaf ezmesi
  • Tahıldan yapılmış diğer kahvaltılık yiyecek (mısır gevreği gibi)
  • Turşu

Kuşkusuz ağır sıklet bisiklet turcusu şampiyonu olacak durumum yok. Böyle bir şeyi asla arzulamam. Doğrusu yol aldıkça, kamp yaptıkça tecrübe edeceğim beslenme tercihlerim ihtiyaçlarıma ve esas itibarıyla her şeyden keyif alma motivasyonuma göre biçimlenecektir. Amacım yüküme yük katmak değil keyifli geziler yapmak.

Bir sonraki KAMP macerasında görüşmek üzere

Doğaya adanmış içten Sevgilerimle,

Gezenti Şeref

***…***

(*) Önceki Makale: “KAMP ~ Giriş Metni

(*) Sonraki Makale: “Lojistik Planlama: Tasavvur Ettiğim Konaklama

>>> [iÇERİKdİZİNİ]

error: Content is protected !!