HAFTA 17: 24.04.2017~30.04.2017

gEZENTİ şEREF”in notalı seyir defteri açılıyor.. yaprakların arasından düşsel maceralar damlıyor.. dalgalı hayat başlıyor.. Bu yılın (2017) on yedinci haftasının blog notları..

gEZENTİ şEREF ~ SD-2017/17
Seyir Tarihi: Pazartesi, 01.05.2017

Zorluklar, hayat onlarsız nedir ki! Evet, hayatın her köşesinde tanıştığımız, buluştuğumuz, altında kaldığımız, üstesinden geldiğimiz bin bir çeşit zorluklar. Sanki yaşam çizgisinde karşı karşıya kaldığımız hep bir meydan okuma sanatı. Bazıları oldukça küçük, mikroskobik derecede mini, bazıları tam tersine kocaman, devasa büyüklükle başat – ama onlarsız da hayatın hep eksik kalacağı, tatsız tuzsuz olacağı, sıkıcı, donuk ve duygusuz barınacağı ve dolayısıyla tüm bu olumsuzluklara karşı hep bir meydan okumanın varlığı… Birbirinden ne kadar ayrılmaz şeyler… E, öyleyse, tıpkı sözlü bestelerde geçtiği gibi – Hodri meydan, bebeğim!

***…***

“gEZENTİ şEREF”in Seyir Defteri
Tarih: 24.04.2017 & Pazartesi

GAZA GELDİM🚶: “Biz Heybeli’de Bir Sabah Değirmenburnu’na Çıktık”… Beşiktaş’tan Heybeliada’ya… Nasıl bilebilirdim ki 2017 ilkbahar coşkusu İstanbul’da sulusepken uğrayacağım bir yolculuk garajım olacak diye. Adeta son parçalı bulutlar gibi eski sokaklarıma yaptığım giriş çıkışlar beni şaşırtmıyor değil. Karşılaştığım her türlü yenilikler beni ister istemez eskiye götürüyor. Albümlerde o geçmiş fotoğrafları arıyorum. Bulsam iyi bir karşılaştırma yapacağım da bulamıyorum tabi. Nerdeee, eskiden bugünkü kadar fotoğraf çekildiği!

GAZA GELDİM🚶: “Çekilip Boş Yollardan Bir Sait Faik Rıhtımına İniyoruz”… Heybeliada’dan Burgazada’ya… Günübirlik Adalar yolculuğumuz ve tabi ki benim açımdan yine bir başka “sırt çantalı doğada tabana kuvvet idmanı” amaçlı bir yürüyüş turnesi, Hüseyin Rahmi’nin Heybeli’sinden, Sait Faik’in Burgaz’ına doğru devam ediyor… Heybeliada’dan bindiğimiz püfür püfür esen, yol alırken geride kabaran köpükler bırakan Mavi Marmara motorundayız… Yine motor, yine hüsran… Vapurlar tarihe karışmış gibi…

GAZA GELDİM🚶: “Ada Yokuşlarında Sessiz Bir Yürüyüşün Ardından”… Burgazada’dan Kınalıada’ya… Bugünkü Adalar turumuzun sonuncu durağındayız: Kınalıada. Başlıktaki gibi Ada yokuşlarında sessiz bir yürüyüşün ardından sahilde çay içerek kafamızı boşaltabiliriz. Doğru; üç adayı aynı güne sığdırmaya çalışmak pek mantıklı değil. Ama hedef Doğada Tabana Kuvvet olunca o anlamsızlığı yıkabiliyor insan. Üstelik fotoğraflarda yaşarken bir başka kuvvetin de esiri olabiliyor… Fotoğraflarda yaşamak…

***…***

“gEZENTİ şEREF”in Seyir Defteri
Tarih: 25.04.2017 & Salı

Bugün hiçbir kayıt gerçekleşmedi…

***…***

“gEZENTİ şEREF”in Seyir Defteri
Tarih: 26.04.2017 & Çarşamba

GAZA GELDİM🚶: “Ne Zaman Maviliklere Baksam Kadıköy Seni Anlatır Bana”… Beşiktaş’tan Kadıköy’e Bir Vapur Yolcuğu… Adalar turundan sonra bir gün ara verdiğim İstanbul’a tekrar geri dönmenin sevinci içindeyim. Çünkü bugün yine doğduğum andan itibaren içimden bir türlü koparamadığım toprağıma, Asya Yakası’na gidiyorum. Bundan öte büyük bir mutluluk olamaz bana… Vapurdayım… Vapurlar şehrinin kendimi daha çok evimde hissettiğimin yakasına doğru yol alıyorum. “Bir yaren İstanbulluluk var, bir de yâr İstanbul’da Kadıköylülük,” diyorum içimden. Gönül bu; konuşuyor işte. Tebessüm ediyorum…

GAZA GELDİM🚶: “Takvimler Değişse de Kalamış’ta Fenerbahçe’de Huzur Değişmez”… Beşiktaş’tan Kadıköy’e… Moda Sahil’inden Yoğurtçu Parkı’na… Kalamış’tan Fenerbahçe Parkı’na… Vapurdan indikten sonra, Eski İskele’nin çıkışında, uzun bir süre ayaklarımın yere çakılı kalmış olduğunu, anlık yürüyemediğimi ve heyecandan kımıldayamaz halde denize dalarak rıhtımdan Haydarpaşa’yı, eskiden Et ve Balık Kurumu’nun olduğu yerden Kadıköy meydanındaki otobüs duraklarının olduğu geniş alana kadar uzayan kıyıyı, sonra çevrede birikmiş insan topluluklarını seyrettiğimi hissediyorum. Meğer ne çok özlemişim burayı…

***…***

“gEZENTİ şEREF”in Seyir Defteri
Tarih: 27.04.2017 & Perşembe

GAZA GELDİM🚶: “Çocukluğum Yetiştiğinde Küller de Bitişir!”… Unkapanı ~ Kadir Has Üniversitesi’nden Fener’e… Balat’tan Ayvansaray’a… Dünkü 13,5 kilometrelik Moda Sahili-Kalamış Marina-Fenerbahçe Parkı yürüyüşünden sonra güneşe uyandığım bu sabah kesin pestil gibi hissederek kalkardım inancı hâkimdi. Ancak hava o kadar güzel ki gel bana gel diyor ve beni sokağa çağırıyor. Sanırım beni dışarıya çıkarabilecek tek enerji var; o da çocukluğumda anneannemin elimden tutarak konu komşu ziyaretlerine götürdüğü ve şimdi aradan neredeyse kırk yıldan fazla zamanın geçtiği o semtlere geri dönmek, yine çocukluğumu yaşamak…

GAZA GELDİM🚶: “Çocukluğum Ayrılmıyor Sezinden Gençliğim Dönüyor Eski Semtlerimden”… Fener’den At Pazarı Meydanı’na… Karagümrük’ten Edirnekapı’ya… Fener, Balat ve Ayvansaray’a veda edip bugünkü son durağım, şehrin uydurma altıncı tepesi Edirnekapı’ya doğru yola çıkıyorum. Ama güzergâhım biraz enteresan. Zeyrek ve At Pazarı Meydanı’nı gözümle görmeden tarihi Fevzi Paşa Caddesi’ne kavuşursam, tam anlamıyla bir anımsama yaşayamayacağımı düşünüyorum. Yoksa Ayvansaray yokuşlarından da tırmanabilirdim Edirnekapı’ya ve bu sefer Fatih’e, bu semtten ‘çocukluk’ yürüyüşümü başlatır, tekrar ara sokaklardan Fener’e dönebilirdim…

***…***

“gEZENTİ şEREF”in Seyir Defteri
Tarih: 28.04.2017 & Cuma

Bugün hiçbir kayıt gerçekleşmedi…

***…***

“gEZENTİ şEREF”in Seyir Defteri
Tarih: 29.04.2017 & Cumartesi

ESİNTİLER: “Bisiklet Yolculuklarımın Esas Rehberi”… Yaşantıma bodoslama giren Bisiklet Turculuğu bir yapboz oyunu gibi. Tüm bisiklet sevdalıları gibi ben de bu oyunun bir yerine dâhil olmayı bekleyen, kendimi hangi resimli parçanın yerine koysam da o tabloda yerimi bulsam diye düşleyen birinin gölgesi olmayı sürdürüyorum…

***…***

“gEZENTİ şEREF”in Seyir Defteri
Tarih: 30.04.2017 & Pazar

ESİNTİLER: “Seyahat Edeceğim Ufuk Açıcı Yerlerin Seçimi”… Başı belki belli ama nerede sonuçlanacağını bilemediğim çılgın bir proje ile karşı karşıyayım. Maalesef elimde mütevazılıktan hep söylemeye çalıştığım gibi işimi kolaylaştıracak hiçbir ipucu bulunmuyor. Fakat her şeye rağmen her muhtemel düşüncesinin bile beni aşırı heyecanlandırdığını görebiliyorum. Ona dokunma arzusu sanki henüz gerçekliğe dönüşmemiş romantik bir aşk duygusu ile eşdeğer. Daha ne diyebilirim ki? Bir yer seçimi yapmaya kalkıştığımda dahi yedi bölgenin sınırsızlığı mı sınırlayacak bu aşkı? Yok, canım, sanmam

***…***

(*) Önceki Makale: “Hafta 16: (17.04.2017~23.04.2017)

(*) Sonraki Makale: “Hafta 18: (01.05.2017~07.05.2017)

Bir sonraki “sEYİRdEFTERİ” serüveninde buluşmak üzere; sevgiyle kalın,

Gezenti Şeref

>>> [iÇERİKdİZİNİ]

error: Content is protected !!